Hâlâ Jack'in ölmüş olduğu gerçeğiyle baş etmeye çalışıyor, ve onu sakinleştiren tek şey de Cami'nin senden intikam almak için çaldığı en sevdiği oyuncağı. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي يهدّئها هو دميتها المفضّلة |
Ayrıca, küçük kız bebeğini özlemiş olacaktır. | Open Subtitles | و إلى جانب ذلك، أن البنت الصغيرة ستفتقد دميتها |
Evet, oyuncak bebeğinin kaçırıldığını ihbar eden biri gibi mi? | Open Subtitles | نعم، كمن تُبلغ عن حالة اختطاف بسبب أن دميتها سُرقت؟ |
En azından kızın oyuncağını almasına izin verebilirdin. | Open Subtitles | كان باستطاعتكِ أن تجعلي الفتاة تحصل على دميتها على الأقلّ. |
En sevdiği oyuncak bebeği kayboldu. 4. katta olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | دميتها المفضلة مفقودّة، تظن أنها بطريقة ما رحلت للطابق الرابع |
Ahududu bebeğiyle bile uyuyabilirmişsin. | Open Subtitles | حتى أنها قالت أنك تستطيع النوم مع دميتها (راشبيري رومتار). |
- Hey, bu onun oyuncağı değil ki! | Open Subtitles | انها دمية راعى بقر انها ليست دميتها |
Mirabelle en son Amanda'yla görüldü. Amanda'nın en sevdiği oyuncağı. | Open Subtitles | ميرابيل) شوهدت أخر مرة مع) أماندا)، إنها دميتها المفضلة) |
Ona en sevdiği oyuncağı ben aldım. | Open Subtitles | أعطيتها دميتها المُفضَّلة. |
Ayrıca, küçük kız bebeğini özlemiş olacaktır. | Open Subtitles | و إلى جانب ذلك، أن البنت الصغيرة ستفتقد دميتها |
Acaba hala oyuncak bebeğini her yere götürüyor mudur? | Open Subtitles | أتسائل عما إذا كانت لا تزال تحمل دميتها إلى أى مكان؟ |
Pekala Aisha oyuncak bebeğini 27 saat önce aldı. | Open Subtitles | حسنا ، لقد احضر لايشا دميتها منذ 72 ساعة |
Oyuncak bebeğinin yaşamasını istiyorsa tabi.. | Open Subtitles | ليس إن أرادت رؤية دميتها المفضّلة مجدداً |
Uzakta ne demek? Bazen uyanıp 3 yaşında olduğunu sanıyor ve oyuncak bebeğinin yerini soruyor. | Open Subtitles | تستيقظ أحياناً وتعتقد نفسها في الثالثة وتريد معرفة مكان دميتها |
- Evet. Küçük bir kız sana oyuncak bebeğinin saçlarını kesmesini söylüyor. | Open Subtitles | فتاة صغيرة تطلب منك أن ترتبي شعر دميتها |
Küçük bir kız oyuncağını kaybetmiş | Open Subtitles | فتاة صغيرة أضاعت دميتها |
Janie, Bayan Stout'un oyuncağını oraya koyduğunu ve uslu durmazsak bizi de oraya koyacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت (جيني) ان السيدة (ستوت) وضعت دميتها هناك وان لم نحسن السلوك ستضعنا السيدة (ستوت) هناك ايضًا |
oyuncağını evde unuttum. | Open Subtitles | نسيتُ دميتها الفرويّة بالمنزل |
Stiles, bebeği o tutmuyor. Bu Malia'nın kardeşi. Bebek onun bebeği. | Open Subtitles | (ستايلز)، إنها لا تحمل الدمية، هذه أخت (ماليا) الصغيرة، هذه دميتها |
Küçük bebeğimiz, bebeği ile. | Open Subtitles | دمية صغيرة مع دميتها |
- Lezbiyen aşk bebeğiyle defoldu. | Open Subtitles | -رحلت مع دميتها المحببة |