"دمٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• kanın
• kandan
• kana
• kanlı
• kanı
• bir kan

Kızın kanı, hiçbir yapay kanın yerini alamayacağı esansa sahip.
دمها له رائحة لا يمكن لأي دمٍ بديل أن يحل محله

Kızın kanı hiçbir yapay kanın yerini alamayacağı esansa sahip.
دمها له رائحة لا يمكن لأي دمٍ بديل أن يحل محله

Beni hakir görebilirsiniz hanımım ama çocuklarımız ve onların çocukları aynı kandan olacaklar.
قد تكرهينني ، أيتها الأميرة ولكن أطفالنا ، وأطفال أطفالنا سنكون من دمٍ واحد

"Çevrendeki herşey kandan ve çamurdan mıdır?"
"أكلّ شيءٍ من حولك فقط من دمٍ وطين ؟"

Teşekkürler, eğer sen olmasaydın o adi herif damarımdaki son damla kana kadar alacaktı.
شكراً لولاك ذلك الشخص المٌخيف كاد ليستنزف كل قطرةِ دمٍ من جسدي

Öz oğlu üstünde barbarca deneyler yapan soğuk kanlı bir canavardı o.
لقد كانت وحشية ذات دمٍ بارد أجرت تجارب وحشية على ابنها

Beni bir kan dökme ritüeli için feda etmek isteyen bir grup manyak cadıdan korumak istiyor.
من معشر ساحرات مخبولات يرِدن التضحية بي في شعائر دمٍ.

Metrelerce uzaklıktan tek bir damla kanın bile kokusunu alabilirler.
يمكنهم شمَّ قطرة دمٍ واحدة تقع في الماء خلال مساحة تعادل بركة السباحة الاوليمبية. لا!

Akacak ilk kanın şerefine ben nail olmalıyım.
-شرفُ أول دمٍ سيكون لي .

Kral Laius, asil kandan, onu göre bahsedeceksin.
الملك (لايوس) ذو دمٍ ملكي وستتكلمين عنه بإحترام

Her ortaya çıktığında, ardında, tüm plajı kana bulayan bir katliam görüntüsü bırakıyordu.
في كلّ مرّةٍ يظهر، يُخلِّف ورائه مسرحًا من الذبح الذي يُحوّل الشاطيء بأكمله إلى دمٍ أحمر.

Benim gibi birinin kana ihtiyacı olmuş olmalı.
شخصٌ كان بحاجةٍ لنقل دمٍ مثلي.

Soğuk kanlı bir katildi ve ya ben ölecektim ya da o ama...
لقد كان قاتلاً ذو دمٍ بارد ... وكان الأمر منتهياً إما بموتي أو بموته ولكن

Demek ki kanlı canlısın.
أنت من دمٍ ولحم

Sıcak kanlı bir şey bu.
إنه شيء ذو دمٍ دافئ

Nadir bulunan bir kan grubu için bağışçı arıyoruz...
ـ عندما تبحث عن متبرع بفصيلة دمٍ نادرة