"دهس" - Translation from Arabic to Turkish

    • ezdi
        
    • ezmeyi
        
    • ezip
        
    • ezme
        
    • ezmiş
        
    • ezildi
        
    • ezmeye
        
    • çarpmış
        
    • çarptı
        
    • çarpıp
        
    • ezmişti
        
    Kooperatifiniz için bir kurul üyesini ezdi. Open Subtitles وقد دهس عضوة بمجلس إدارة المؤسسة التعاونية من أجلك
    Bir adamı ezdi ve adam öldü. Open Subtitles دهس شخصا بسيارته ومات
    Lamamızı ezmeyi nasıl başardın? Open Subtitles كيف نظّمت عملية دهس حيوان اللاما
    Bizimkileri nasıl bu şekilde ezip geçebildi? Open Subtitles كيف إستطاع دهس الرجال بتلك الطريقه ونجا من ذلك؟
    Taliban yasalarına göre kız kardeşine çamaşır suyu içirirken otobüsle kafanı ezme hakkım var. Open Subtitles حسب قوانين جماعة طالبان, أظن أنه بإمكاني دهس وجهك بالحافلة و في نفس الوقت أرغم أختك على شرب مادةٍ كاوية.
    Evet, bu çocuk, hatırlıyorum, birkaç fahişeyi arabasıyla ezmiş ve tüm bu puanları almıştı. TED نعم، هذا الطفل، أتذكرأنه دهس بعضهم بسيارته عدة مرات وحصل على كل هذه النقاط.
    Bu davada İllinois'li bir çiftçi görünüşte kendi traktörü tarafından ezildi, ama sonra küçük bir kişinin vites pedalları ile oynandığı anlaşıldı. Open Subtitles في هذه الحالة "مزارع من "إلينويز على ما يبدو قد دهس بجرّاره الخاص لكن إكتشف لاحقًا أنّ الدواسة قد عدلت لشخص صغير
    Bu adam Halid'in annesini arabayla ezmeye yeltendikten sonra 8 ay gibi bir süre hapis yatmış. TED ذلك الرجل تم سجنه لمدة ثماني أشهر، لمحاولته دهس أم خالد بواسطة سيارته.
    Bir kamyon şöförü, otoyol'da çıplak bir kadına çarpmış olduğunu iletti... Open Subtitles سائق شاحنة أخبرنا بأنّه دهس امرأة عارية على الطريق السريع.
    Biri arabasını çalıp, ...kız arkadaşına çarptı ve arabayı yerine mi koydu? Open Subtitles أسرق أحد ما سيارته و صادف أن دهس خليلته ثم أعاد السيارة لمكانها؟
    Üç sene önce içkili araba kullanırken çarpıp kaçmaktan yargılanmış. Open Subtitles قُبض عليه قبل 3 سنوات بسبب قيادته تحت تأثير الكحول وفراره من حادثة دهس
    Babam bir kez kukla ezmişti ama o kukla, insan kanı doluydu. Open Subtitles c.arabicrlm; دهس أبي دميةً مرة،/c.arabic c.arabicrlm; لكن كانت تلك الدمية مليئة بدماء البشر.
    Hıyar, ayağımı ezdi. Open Subtitles هذا الاحمق دهس رجلي
    Kenna'nın parmaklarını ezdi. Open Subtitles لقد دهس على أصابع كينا مرتين
    Arabayla basını ezmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أنّي أفكر بشأن دهس الصحفيين بالسيارة.
    İkisini de, arabayla ezmeyi düşündüm. - Düşünemiyorum. Open Subtitles لقد حاولت دهس كليهما بالسيارة
    Justin Bieber'la konuştuktan sonra serbest bırakılan bir ergen ordusu onu ezip geçti. Open Subtitles لقد دهس بواسطه فرار جماعي سكرتيرات فى منتصف العمر فى منتصف الليل خلال ظهور دمية "جاستين بيبر" الناطقه
    Bir arabanın seni ezme ihtimali bile daha yüksek. Open Subtitles لماذا، أنت محظوظ جدا لنجاتك من دهس سيارة.
    Jack Jordan denen herif, Bay Peck ve iki küçük kızı ezmiş. Open Subtitles هذا الرجل جاك جوردان دهس السّيد بيك وبناته الصغيرات
    Bu davada İllinois'li bir çiftçi görünüşte kendi traktörü tarafından ezildi, ama sonra küçük bir kişinin vites pedalları ile oynandığı anlaşıldı. Open Subtitles في هذه الحالة "مزارع من "إلينويز على ما يبدو قد دهس بجرّاره الخاص لكن إكتشف لاحقًا أنّ الدواسة قد عدلت لشخص صغير
    David'i birkaç hafta önce ezmeye çalışan kişi de aynı kişiydi. Open Subtitles لقد كان نفس الشخص الذي حاول دهس (ديفد) قبل أسابيع قليلة
    Sonra içlerinden biri çetecilerden birine çarpmış ezmiş, cesedi sürüklemiş sonra bir arabanın bagajına atıp, oradan ayrılmışlar. Open Subtitles ثم أحد الأشخاص دهس على رجل وسحقه وسحبوا الجثة وأخذوها في صندوق السيارة ثم أقلعوا جميعاً
    Adam bir kamyon çarptı ve ı onu getirdi var. Open Subtitles هناك رجل دهس من قبل شاحنة واحضرتة
    Bugün kırmızı ışıkta bir adam bizim arabaya çarpıp kaçtı. Open Subtitles اليوم ، عند الضوء الأحمر دهس رجل سيارتنا و بعدها رحل.
    Joey Potts'un köpeğini o ezmişti. Çünkü Joey Potts hayvanlarına göz kulak olmayı bilmiyor. Open Subtitles لقد دهس كلب (جوي بوتس)، المتجاهل لحيواناته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more