"دوبلين" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dublin
        
    • DuLain
        
    Dublin'den New York'a seyahat ettim, tek başıma, bağımsız. TED سافرت من دوبلين إلى نيويورك بشكل مستقل.
    Laila Galiston'un takma isimlerinden biri 6 saat önce Dublin uçağına yer ayırtmış. Open Subtitles احد اسماء ليلا جاليستون المُستعارة حُجز بة رحلة الى دوبلين , منذ 6 ساعات مضت
    Ülkenin çeyreği Dublin'e Tanrı'nın Sofrası'na gitmeyi planladığı zamanlar diğer yüzde 75'lik kesim radyolarını Athlone'a ayarlıyordu. Open Subtitles و عندما يكون ربع الدولة سيذهبون إلى دوبلين لحضور المؤتمر الكاثوليكة و باقي السكان من الدولة سيستمعون عبر الراديو
    Pennysylvania'da Godfrey Endüstri menşeli bir cerrah 35 yaşında bir adama Dublin, İrlanda'da laparoskopik karın ameliyatı yaptı. Open Subtitles عمليات تدريب صناعيه في بنسلفانيا أجريت عمليات جراحيه في المعده بالمنظار رجل في عمر 35 في دوبلين إيرلندا
    DuLain adında bir O.G. ile takılan, herkesle yatıp kalkan bir karıya ait. Open Subtitles إنّها تنتمي لذلك الواشي، المرتبط بالعصابة اسمه (دوبلين)
    Galway, Dublin ve Waterford'daki sokak lambaları güneşbalığı yağıyla donatılıyordu. TED في "جالواي" ,"دوبلين", و "وترفورد" مرتبطه بزيت سمكة الشمس
    "Dublin Şehir Meclisi'ne. Open Subtitles فلنكتب رسالة ًإلى مجلس مدينة دوبلين
    benim için yeterliydi. Dublin den de mi bahsetmedi? hayır. Open Subtitles -لم تذكر بشأن "دوبلين" أو أيّـاً من هذا؟
    Yarışlar için Dublin'den gelen şu zengin kızlar gibi konuşuyorsun. Open Subtitles تبدين كأحد الفتيات الأغنياء الذين قدموا من "دوبلين" لمشاهدة سباقات الخيول
    Aynen Dublin'de yaptığımız gibi herkes şarkısını söyler. Open Subtitles "يحق على الجميع غناء أغانيهم كما اعتدنا أن نفعل في "دوبلين
    Sen Dublin'de hiç çalışmadın, bana yalan söyleme. Open Subtitles لم تعملي في "دوبلين" ابداً لذا لا تكذبي عليّ
    Dublin'de, üniversitede beraberdik. Open Subtitles كان معي في الكلية في دوبلين
    Hayır, bekle. Dublin. Open Subtitles لا، إنه في دوبلين
    Dublin de soğuk kanlılıkla dört polis ve bir adamı öldürdü. Open Subtitles أنّـها قامت بقتل رجل بدماء باردة في "دوبلين"... بالإضافة لأربعة رجال من الشرطة.
    Dublin de kimi öldürdüğünü mü kast ettin? Open Subtitles تعنين الذي قمتي بقتله في "دوبلين
    Dublin'e ulaşabildin mi? Open Subtitles هل وصلتى الى دوبلين بعد ؟
    Teksas'taki Dublin'de mi Shamrock'ta mı? Open Subtitles أين، (دوبلين) بـ(تكساس)؟ (شارموك)، (تكساس)؟
    Dublin'de kaçırmak istemediği bir quantum fiziği dersi vardı. Open Subtitles كانت هُناك مُحاضرة لفيزياء الكم في (دوبلين) لمْ يكن يُريد تفويتها.
    - Sadece Dublin'de olmuştu sanırım. Open Subtitles - فقط ... فى " دوبلين" كما أتذكر
    hiçbirşey. Dublin hakkında? Paul hakkında? Open Subtitles لا شيئ حيال "دوبلين" أو (بول)؟
    Flint, DuLain'e önden haber verirdi. Open Subtitles (فلينت) كان ليخبر (دوبلين) بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more