"دوراً في" - Translation from Arabic to Turkish

    • rol
        
    Başkan'ın teklif ettiği sınır yasaklarının uygulanmasında ordu bir rol oynamalı mı? Open Subtitles القيود الحدودية التي يقترحها الرئيس هل سيؤدي الجيش دوراً في فرضها عموماً؟
    Kısacası perspektif, bağlam ve tarih çocuklarla çıktığım gezileri planlarken anahtar bir rol oynuyor. TED والمفهوم .. والسياق والتاريخ .. جميع ذلك يلعب دوراً في تلك الرحلات التي ننظمها للاطفال
    Schrödinger, kuantum mekaniğin hayatta bir rol oynayabileceği üzerine düşündü. TED لذلك، تكهن شرودنغر أن ميكانيكا الكم لربما تلعب دوراً في الحياة.
    Eski belirtiler kuantum tünellemenin burada rol oynayabileceğini gösteriyor. TED الدلائل الأولية تشير إلى أن نفق الكم قد يلعب دوراً في هذا الأمر.
    Oysa bizim genetik yapımız da rol oynar. TED إلا أن تركيبتنا الجينية تلعب دوراً في هذا الأمر.
    Bu herkesin problemi ve hepimiz eşitsizlik sisteminde rol oynuyoruz. TED هذه مشكلة الجميع. جميعنا نلعب دوراً في ترك عادات عدم المساواة
    Yüksek sayıda insanı işbirliğine teşvik etmek gibi bir rol oynar. TED تلعب دوراً في التشجيع على التعاون لعدد كبير من الناس.
    Ancak, 100 kat daha fazla bakteri geni bütün yaşamınız boyunca vücudunuzun içinde ya da üzerinde bir rol oynuyor. TED حسناً هذا يعني ان لديك مائة مرة أكثر من الجينات البكتيرية تلعب دوراً في جسمك او عليك طيلة حياتك
    Açlık sorununu nasıl çözeceğimizle ilgili tutum değiştirmede herkes rol alabilir. TED يستطيع كل فرد أن يأخذ دوراً في تغيير السلوكيات المتعلقة بكيفية علاج الجوع.
    Doğru, hükûmet bunda bir rol oynamak zorunda. TED هذا صحيح، يجب على الحكومة أن تلعب دوراً في هذا.
    Yeni filminde sana rol mü verecekti? Open Subtitles هل كان سيعرض عليك دوراً في الفيلم القادم ؟
    İşten çıkarılmasında bu rol oynamış olabilir mi? Open Subtitles هل قد يكون ذلك لعب دوراً في إنهاء عقدها ؟
    Ailenin her bir ferdinin rol aldığı şeytani bir plan bu! Open Subtitles لقد كان مخطط شيطاني منذ البداية و كل عائلته لعبت دوراً في هذا
    Hepimizin ulusal dirilişimizde rol almamız gereken bir anda. Open Subtitles فقط عندما طُلب منا جميعاً أن نلعب دوراً في تجديد أمتنا
    Becerdiğim oyuncu, sit-com'larımdan birisinde bir rol istiyordu. Open Subtitles تلك المُمثلة التي كنتُ أضاجعها أرادت دوراً في أحد مُسلسلاتي الكوميديّة.
    Ayrıca, arkadaşınız kadın taklidi gösterisinde rol aldığınızı doğruladı. Open Subtitles وأصدقاؤك شهدوا أيضاً أنك تلعب دوراً في.. تمثيل الأدوار النسائية.
    Kendine partinin kurtarıcısı olarak bir rol oluşturmuş. Open Subtitles لقد إقتطع لنفسه دوراً في الحزب كمُنفذ للأحكام
    Eğer seçimlerde bir rol oynarsam, inandığım birini desteklemek isterim. Open Subtitles إذا منت سألعب دوراً في الانتخابات، أود أن يكون دعماً شخص ما أؤمن به.
    Tüm bunları oluşturma konusunda şimdiye kadar beşimiz ve birkaç eleman rol aldı. Open Subtitles خمستنا بالإضافة إلى أفراد آخرون من الطاقم لعبنا دوراً في تجميع هذه المعلومات لحد الآن
    Bunun oynadığı rol konusunda bir şüphem yok, fakat bu gün sizleri daha farklı bir şeyin daha etkili olduğu konusunda ikna etmek istiyorum. TED وهذا بلا ادنى مجال للشك يلعب دوراً في اهمية الأصل ولكن ما أريد اقناعكم به اليوم .. هو ان هناك شيء آخر يلعب دوراً في هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more