Bunların ülkem ile ilgili en temel üç klişe olduğunu da bu şekilde öğrenmiş oldum; politika, sigara ve başörtüsü. | TED | توصلت إلى أن الصور النمطية الأساسية عن دولتي كانت: السياسة, السجائر, والحجاب. |
Çünkü burası benim ülkem ve başkan benim, ve bu da Anayasa'm. | Open Subtitles | لان هذا المكان هو دولتي وانا هو الرئيس.. وهذا هو دستوري |
Savaştayken hiç ülkemi, Siyam'ı düşünmedim. | Open Subtitles | عندما كنت في الحرب لم أفكر بسيام أو بلدي أو دولتي |
Ve ülkeme ihanet etsem bile, bu yıkımın sebebi olmayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون جزء من خرابها. وأقوم بخيانة دولتي. |
ülkemde tam bir kargaşa hakim. Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | دولتي تعيش حالة إضطراب لا أعرف حتى من أين ابدأ |
Ben küçükken Ülkemin en iyi yer olduğunu düşünmüştüm. | TED | حين كنت طفلة، إعتقدت بأن دولتي هي أفضل دولة على هذا الكوكب، |
Bu araştırmaya benim ülkem de yatırım yaptı. | Open Subtitles | دولتي قامت بالاستثمار في هذا الدواء أيضاً. |
ülkem ve bugün konuştuğum tüm dünya liderleri adına bu gezegen üzerindeki tüm yetkilerimi ve gezegenimizin kontrolünü General Zod'a bırakıyorum. | Open Subtitles | بإسم دولتي و بإسم كل قواد العوالم الأخرى الذين تشاورت معهم اليوم بموجب هذه السلطة أتنازل عن |
Burada, ülkem adına savaşmak için bulunduğum söylenmişti. | Open Subtitles | تمّ إخباري أنّني جئت إلى هنا لأحارب من أجل دولتي |
ülkem, nükleer silah arayışından Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun himayesinde vazgeçmeyi kabulleniyor. | Open Subtitles | دولتي توافق على السعي في التخلي عن الأسلحة النووية مع الضمان الكامل للوكالة الدولية للطاقة |
Benim güzel ülkem. Yaptığım işten nefret ediyorum. Hayattan umudumu kestim. | Open Subtitles | "دولتي تقرفني" ، "وظيفتي بائسة" "الحياة خذلتني" ، "أنا بعمر 53" |
Gece senden ayrıldım, hayata sırtımı döndüm ...ve ülkem adına, uluslararası bir uyuşturucu karteline hain sıfatıyla sızdım. | Open Subtitles | الليلة التي تركتكِ فيها أدرت ظهري للحياة و إنخرطت في كارتل الدولية للمخدرات أصبحت خائنا في نظر دولتي |
Eğer ülkemi satmaya kalkarsa Şeytana bile meydan okurum! | Open Subtitles | سأتحدى الشيطان نفسه إن حاول بيع وشراء دولتي. |
Sen de ülkemi uydularınla ve dronelarınla izledin. | Open Subtitles | التي وضعتها على دولتي بأقمارك الصناعية وطائراتك التي بدون طيار. |
ülkemi ve yaşam biçimimizi korumak için Amerika'nın savaş gücüyüm. | Open Subtitles | انا امريكي اقاتل في القوات لأحمي دولتي |
Gerçekten ülkeme ihanet etmem için beni satın alabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل حقاً اعتقدت انك تستطيع ان تشتريني؟ واني سأخون دولتي من اجلك؟ |
Yaptığın şeyden sonra, bütün dünya ülkeme ihanet ettiğimi düşünecek . | Open Subtitles | بعد كل ما فعلت العالم سيظن بأني خنت دولتي |
Yoksa biz Halifelikle tek başımıza savaşırken ülkeme destek olmayan Arap Birliğiyle görüşmem mi? | Open Subtitles | أو الجلوس مع جامعة الدول العربية والتي تخلت عن دولتي بينما حاربنا جيش الخلافة وحدنا؟ |
- Benim ülkemde kendinden yaşlı kadınlara âşık olmak iyi şans getirir. | Open Subtitles | - في دولتي انه حظ جيد ان تقع بالحب بأمرأه اكبر منك |
Benim ülkemde erkekler hiç bir şey için kadınlardan özür dilemez. | Open Subtitles | هو من بدأ هذا في دولتي , الرجل لا يقول للمرأة أنه آسف على أي شيء |
Ülkemin sorumlu olduğu insan hakları ihlalleri yüzünden. | Open Subtitles | انتهاكات لحقوق الإنسان المسؤولة عنها دولتي |
Uluslarası toplum her ne kadar Elit'in davranışlarını kınasa da anketlere göre pek çok kişi Bialya ve Pokolistan arasındaki çatışmanın kesin olarak sona erdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أدانت أفعال فريق (ايليت) ولكن استطلاعات الرأي تشير الى أن النزاع بين دولتي (بولوكستان)و (بيوليا) |