| Tek ihtiyacım bir yabancının gelip beynini havaya uçurtması ve bunu uluslararası bir vakaya çevirmesi. | Open Subtitles | هذا كل ما احتاج اجنبى تحطم رأسه ويخلق حادثةً دوليةً |
| Tek ihtiyacım olan şey... bir yabancının ortaya çıkıp... bu işi uluslararası bir olaya çevirmesiydi. | Open Subtitles | هذا كل ما احتاج اجنبى تحطم رأسه ويخلق حادثةً دوليةً |
| Aferin. uluslararası krizi engelleyip, Soneji'yi köşeye sıkıştırdınız. | Open Subtitles | عمل جيد، تجنب أزمةً دوليةً و سونجى فى وضع حرج |
| uluslararası alanda, soykırıma suç ortaklığı yapmakla suçlanacaksın. | Open Subtitles | إنك ستواجه تهماً دوليةً عن التحريض والمساعدة على الإبادة الجماعية |
| Hatta uluslararası bir sorun. | Open Subtitles | بل دوليةً حتى. |