FBI'ın uluslararası özel görev birliğine katılıyorsun. | Open Subtitles | ستنضمّ إلى مكتب التّحقيق الفيدراليّ مجموعة دوليّة خاصّة |
Pasaportlarımız... uluslararası silahlı çatışmaya uygun değil, ancak onlar ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | جنسيّاتنا لا تجعل من هذا الوضع حرباً دوليّة |
Parasını bankaya yatırabilmek için adının uluslararası finansal sistemden silinmesini istedi. | Open Subtitles | طلبَ مني أخذ كل مال أريد وأراد مُساعدتي لمسحِ اسمه من قائمة أنظمة بنكيّة دوليّة |
uluslararası bir suç yok. Silahlı Ruslar yok, Interpol yok. | Open Subtitles | إسمع، لا توجد هناك أيّ جريمة دوليّة، لا روس مع مُسدّسات، ولا شرطة دوليّة. |
Gelecek ay uluslararası bir poker turnuvası düzenleyeceğim. | Open Subtitles | الشهر المُقبل، لديّ بطولة دوليّة قادمة في لعبة البوكر. |
Bu bilgi uluslararası terörün, zillerini çalabilir. | Open Subtitles | هذه المعلومة ربما تحمل مفتاح تفكيك حلقة إرهاب دوليّة |
Tüm eğlenceyi kaçırdın. Muhteşem çocuk ve ben uluslararası bir olay hallettik. | Open Subtitles | .لقد فوّتِّ كلّ المتعة .فتى العجائب وأنا منعنا حادثة دوليّة معًا |
Bu kayıtlarda uluslararası bir kargo kaydı göremiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أرى أي شحنات دوليّة على هذا السجل. |
Genelde özel sermaye ama bazı uluslararası işleri de var. | Open Subtitles | مُعظمها أصول خاصّة، لكن لديه أعمال دوليّة. |
Üniversitede barmenlik yapmıştım ve özgeçmişinde ön plana çıkan şey uluslararası suikastçilik olunca iş bulmak zor oluyor. | Open Subtitles | ساقية في الجامعة، ويصعب عليها نوعًا ما إيجاد عمل. لأنّ أبرز سمة في سيرتها الذاتيّة هي: قاتلة دوليّة مأجورة. |
Orduyu gönderirsek hükümetimizin altından kalkamayacağı uluslararası bir durum ortaya çıkarırız. | Open Subtitles | إن أرسلنا الجيش فسنخاطر بأزمة دوليّة تعجز حكومتنا عن تحمّلها. |
Sen Özel Kuvvetler'densin. O uluslararası bir suikastçı. | Open Subtitles | أنت من القوّات الخاصّة وهي قاتلة مأجورة دوليّة. |
Yapay zekayla ilgili araştırma yapan bütün şirketlerin ele geçirilmesi ve kapatılması için yapılan uluslararası bir operasyondan bahsediyorum. - Yapay zeka mı? | Open Subtitles | أنا أتحدّث عن عمليّة خفيّة دوليّة لشراء وإغلاق كلّ شركة تُجري أبحاثًا في الذكاء الاصطناعي. |
Yedi yıl önce uluslararası bir ekipte birlikte çalışmıştık. | Open Subtitles | لقد عملنا في فرقة عمل دوليّة قبل سبع سنوات. |
Er ya da geç uluslararası madalya kazanacağını biliyordum. | Open Subtitles | أنها عاجلًا أم آجلًا ستفوز بميدالية دوليّة |
Er ya da geç bir uluslararası madalya kazanması gerekiyordu. | Open Subtitles | أنها عاجلًا أم آجلًا ستفوز بميدالية دوليّة |
uluslararası bir turnuva sırasında Hollanda'daki bir otel odasından kaçmışlar. | Open Subtitles | هرب من غرفة فندق في (هولندا) أثناء بطولة بيسبول دوليّة. |
uluslararası nezaket kuralları, anlarsın ya. | Open Subtitles | إنها إتفاقية ثقافية دوليّة, أتعلمين. |
İsviçre banka hesapları, gizli para transferleri uluslararası entrikalar resmen yeniden yazılmış. | Open Subtitles | حساب مصرف سويسري، وتحويلات مالية سرية... تجعلها تبدو كمُؤامرات دوليّة. |
Siyasiler bu meseleyi uluslararası bir kriz kılıfına sokmayı başardı. | Open Subtitles | السياسيّون حوّلوا الأمر لأزمة دوليّة |