Saçmalama. Sürekli camdan dışarı bakıyor. Sürekli beni seyrederken yakalıyorum. | Open Subtitles | أجل، صحيح، إنّه دومًا ما يحدّق من نافذته، البارحة ضبطته وهو يُراقبني. |
Sürekli evinde oturan, yalnız başına, kendine bakan iyi bir çocuk olmaya çalışmandan dolayı olabilir. | Open Subtitles | ربّما لأنّك دومًا ما تعود للمنزل بمفردك معتنيًا بنفسك، وتتصرّف كفتى صالح. |
O dostumu hatırlarsın. Hani şu Sürekli seni görmeye gelen. | Open Subtitles | في الواقع لقد ذكرّني بهذا الشاب الذي دومًا ما يأتي لرؤيتكِ. |
Sen kötü örneksin. Ve bu sözü doğru kullandım. Çünkü okulda çocuklar bana hep öyle derdi. | Open Subtitles | أنتَ تأثير سيّء، وأعلم أنّني ظفرتُ بهذا الخطاب، لانّ الأطفال بمدرستي دومًا ما يقولونها لي |
Batiatus'un çatısı altındayken bana hep öyle bakardın. | Open Subtitles | كانت دومًا ما تصب باتجاهي.. -حينما كنا في منزل (باتياتوس ). |
Başka bir yol bulacağız. her zaman bir yolunu buluruz. | Open Subtitles | سنجد طريقة أخرى، دومًا ما نجد طريقة أخرى |
Doğruya doğru şimdi, bir şeyler değiştikçe detaylar kaybolur. | Open Subtitles | ولنتصارح فيما بيننا، دومًا ما يُفقد شيئٌ في الترجمة |
Sürekli birbirimize veda ediyoruz. Artık uzman olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | دومًا ما نتبادل الوداع، لظننتني برعت فيه بحلول الآن. |
Sen Sürekli ona özel olduğunu söylediğin için sadece Evo'lar ile bağ kurabiliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف نفسه بأنه من المتطّورين لأنك دومًا ما تخبره بأنه مميز |
Sürekli yatağında dönüp duruyor ve bazen uykusunda konuşuyor- | Open Subtitles | دومًا ما يتحرك بلا راحة أثناء محاولة النوم وأحيانًا يتحدث أثناء نومه |
Ama farkında olmayarak ona Sürekli sıkıntı yarattım. | Open Subtitles | ...و لسبب غريب و غير معروف دومًا ما جلبت المتاعب لحياته |
- Sürekli beni suçluyorsun zaten. | Open Subtitles | حسنًا، وأنا أشعر أنكِ دومًا ...ما تتهمني بهذا |
Tanrım, Stefan Sürekli yardım etmeye çalışıyorsun ve bana karşı endişen aynı... | Open Subtitles | دومًا ما تحاول مساعدتي وقلقكعليكيُشبه... |
Benim para zarfına Sürekli ihtiyacım vardır. | Open Subtitles | دومًا ما أكـون أحتاج لمُغلّفات ماليّة. |
Eğlenceli evet ama her zaman bir şeyler fark etmişimdir. | Open Subtitles | إنها ممتعة، لكني دومًا ما لاحظت أمورًا. |
her zaman bir yan kapım vardır. Hadi. | Open Subtitles | دومًا ما يكون لديّ باب جانبي، هيّا بنا. |
Doğruya doğru şimdi, bir şeyler değiştikçe detaylar kaybolur. | Open Subtitles | ولنتصارح فيما بيننا، دومًا ما يُفقد شيئٌ في الترجمة |