Bana sorarsanız, konunun narinliği göz önünde bulundurulduğunda avukatın olmadan konu hakkında bir şey söyleme, benim tavsiyem budur. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ الموضوع حساس جداً لا تعلًق بأي شيء عن الموضوع من دون أن يكون محاميك حاضراً هذه نصيحتي |
Bir keresinde alt ettim. Yanımda koruma olmadan alışverişe çıktım. | Open Subtitles | ذات مرة ذهبت لأتبضع دون أن يكون بصحبتى حارس |
Bir erkek, bir şey olmadan karısıyla sevişemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن للرجل ممارسة الحب مع زوجته دون أن يكون قد حدث شيئاً له؟ |
Bir işadamı. Aslında mücahit olmayan ama mücahit rolüne uygun biri. | Open Subtitles | رجل أعمال يناسبه دور جهادي دون أن يكون جهادياً في الواقع. |
1. Dünya Savasinda, ingiltere'de oy kullanma hakkina sahip olmayan adamlar öldü. | Open Subtitles | مات رجال في الحرب العالمية الأولى من أجل بريطانيا، دون أن يكون لهم حق الاقتراع |
Hastalık hastası bir arkadaşım var. Devamlı hasta olduğunu düşünür, öyle olmadığı halde. | Open Subtitles | لديّ صديق مصاب بالوسوسة، يظن نفسه مريضاً دون أن يكون |
16 yaşından küçükleri yanında yetişkin olmadan almıyoruz. | Open Subtitles | توقفوا هنا أيها الأولاد لا يمكن لأحد تحت 16 من عمره أن يدخل المسبح دون أن يكون معه بالغ |
Ayrıca, kimsenin sırtını dayay yakın bir arkadaş grubu olmadan stajyer olarak hayatına d edebileceğine de inanmıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة ,اتحدى أي متدرب يتحمل الحياة دون أن يكون عنده أصدقاء يستند عليهم |
Ve buradaki işini hiç bir beklentin olmadan riske attın? | Open Subtitles | وخاطرت بهذا العمل دون أن يكون لديك عمل بديل |
Ve eklemeliyim ki ben tüm bu söyleşilere elimde tek bir not olmadan geldim. | Open Subtitles | أنني اشتركت بكل هذه المقابلات دون أن يكون أمامي أي ملاحظة مدونة إنها حياتك السيد الرئيس |
Sonra hoşçakal bile demeye fırsat olmadan... senden alınırlar. | Open Subtitles | و فجأه تفقدين كل هذا دون أن يكون لديكِ فرصه حتى لكلمة وداع |
Guven olmadan dolandiricilik yapilmaz. Yani tehdit yeterli. | Open Subtitles | فلا يمكن للمرء أن ينجز أمرا يتطلب الثقة بالنفس دون أن يكون واثقا بقدراته |
- Hayır, camın öbür tarafında oğlun olmadan seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | لا. أردت فقط الحديث معك دون أن يكون ابنك موجود. |
Bak, takımda benim haberim olmadan hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | لا يحدث شيء في الفرقة دون أن يكون لي عِلم به |
Onlar olmadan neyin olur ki? | Open Subtitles | من دون أن يكون هناك مُنفذين، فماذا لديكِ؟ |
20 yıl başka birine aşık olmadan yaşamak için uzun bir zaman. | Open Subtitles | 20سنة إنها مدة طويلة دون أن يكون لديك شخص تحبه |
odada kimse olmadan tüm gizli dosyalara nasıl erişeceğim ben? | Open Subtitles | كيف يُفترض بي أن أصل لكل هذه الملفات السرية دون أن يكون معي شخص بالغرفة؟ |
Satış gücü olmayan bir takımı almayacaklarını söyledi. | Open Subtitles | يقول المُنظم بأنه لايمكننا أن ننظم إلى الدوري مِن دون أن يكون لدنيا جماهير |
Anlayacağın, Gil, kendi ölümüne neden oldu ve bu işte, suçu olmayan adam vurulmaz, değil mi? | Open Subtitles | كما ترى جيل تسبب بمقتل نفسه ولاتتسبب بمقتل نفسك في هذا العمل دون أن يكون هناك ملام.. |
"Kalabalık Kristali" adı verilen deneyde, var olmayan bir şeye, havadaki sabit bir noktaya bakıyor. | Open Subtitles | أطلق عليها اسم "حشد الكريستال تبدأ التجربة بالنظر إلى نقطة ثابتة في السماء دون أن يكون هنالك شي في السماء |
Çocuğumun olmadığı bir hayat düşünemiyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أتخيل حياتي دون أن يكون لي أبناء |
Ne yaptıysam, seçimim olmadığı için yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما فعلته دون أن يكون لديّ خَيار |