"دون المستوى" - Translation from Arabic to Turkish

    • standart altı
        
    • altındaki
        
    • vasat
        
    • standartın altında
        
    Ancak standart altı ürünleri sattığı için yakalanıp hapse atıldı. Open Subtitles ولكن ألقي القبض عليه وسجن لبيع منتجات دون المستوى المطلوب
    Bu adamın yaptığı standart altı şeyi satın alamam. Open Subtitles انظر، لا أستطيع نقل ما يصنعه هذا الشخص، إنّه دون المستوى
    Ama rakipleriniz standart altı Çin malı malzemeler kullanarak seni büyük zarara uğratıyor. Open Subtitles لكن منافسيكم يقتلونكم في الأسعار باستخدامهم موادًا دون المستوى من "الصين"، صحيح؟
    Bunu karşı karşıya kaldıkları reddedilme ile ilişkilendirebilirim farelerin bastığı, standardın altındaki, kalabalık kulübelerle ilişkilendirebilirim. Open Subtitles ويمكنني أن تتصل إنكار ومواجهتهم ، والفئران التي تنتشر فيها الأكواخ أو في مساكن دون المستوى أو في مساكن مكتظة.
    Beşinci seviye altındaki tüm ajanları doğu kanadına götürüyoruz. Open Subtitles نحن نقوم بنقل كل عملاء ما دون المستوى الخامس إلى المبني الشرقي
    doğrusu, vasat bir ilişki ile sonuçlanırsınız. TED وينتهي بك الأمر في علاقة دون المستوى المثالي بصراحة.
    Sana standartın altında çilek satmak yerine yabanmersini getirdim. Open Subtitles ...بدلا من أن أجلب لك فراولة دون المستوى أشتريت لك بلوبيرس
    Kabul edin hanımlar, kullanıcı görsellemelerinin tamamen standart altı olmasından daha az çekici bir şey olabilir mi? Open Subtitles فلنواجه الأمر ياسيدات هل هناك شيء أقل إثارة من UXأن يكون تصور المستخدم للـ هو دون المستوى ؟
    Yani düşününce işçiliği standart altı. Open Subtitles كما تعلم، أعني... الاتقان في الحرفة هو... إنه دون المستوى المطلوب...
    standart altı Open Subtitles "دون المستوى"
    Senden olabildiğince uzaklaşıyorum, sen de sıradanlık ve beklenenin altındaki yaşantına geri dönüyorsun. Open Subtitles أبقى بعيدًا عنكِ بقدر ما يُمكنني وأنتِ تعودين إلى حياتكِ الخاصة المتوسطة دون المستوى
    Bu toplumda standardların altındaki evler ve güvenilmez gıda klinik olarak bilmemiz gereken esas şartlardır ama diğer toplumlarda obezite, ulaşım sorunları, parklara erişim, silahlı şiddet olabilir. TED في ذلك المجتمع، المنازل التي دون المستوى وانعدام الأمن الغذائي هي الحالات الرئيسية التي ينبغي أن تهتم بها العيادات لكن في مجتمعات أخرى يمكن أن تكون عوائق وسائل النقل والسمنة وإمكانية الوصول إلى المتنزهات والعنف المسلح
    İsmimin vasat bir şeyin içinde geçmesindense hayatımda boyunca hiçbir şey yapmamayı yeğlerim. Open Subtitles أفضل أن لافعل شيء لبقية حياتي على أن أجعل أسمي مرفق بشيء دون المستوى
    Bir tabak yemek hazırlamayı bile bilmeyen tekniği vasat olan çok kişiyle çalıştım. Open Subtitles لقد عملتَ مع تقنيون دون المستوى وطهاة لم يمكنهم إعداد طبق
    Senelik performans değerlendirmelerimize göre yüzde 20'lik bir kısım standartın altında çalışıyor. Open Subtitles مراجعة الأداء الشخصي السنوي لنا أظهر أن 20% من الأعمال تؤدَى دون المستوى المأمول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more