| Yarın Pressline 'da Deborah Connors 'ın konuğu eski Başkan Bill Clinton. | Open Subtitles | غدا علي، بريس لاين حديث ديبورا كونورز مع الرئيس السابق بيل كلنتون |
| Deborah, eski hâline dönmek istedi, Öte yandan, bu yeni hâlinin gerçekten seksi gözükmesini de istedi, -ki bunu duymak bizim için harika-. | TED | ديبورا أرادت أن تعود تقوساتها، ولكنها أيضا أرادت فقط ما أتت به من التقوسات وهو أنها مثيرة للغاية، وهو رائع لنا أن نسمعه. |
| Deborah Julie Thompson'u bugünden itibaren birlikte olarak iyi ya da kötü günde, zenginlikte ve fakirlikte sağlıkta ve hastalıkta, ölüm sizi ayırıncaya kadar karın olarak kabul ediyor musun? | Open Subtitles | ستتخذ من ديبورا جولى طومسون زوجه شرعيه لك من اليوم فصاعدا فى السراء و الضراء , فى الغنى و الفقر |
| Üç saat sonra, Deborah Kerr Cary Grant'a sırrını anlatmıştı, ama ben hala kimseye söyleyememiştim. | Open Subtitles | ثلاث ساعات في وقت لاحق، وكان ديبورا كير كشفت سرها لكاري غرانت، وأنا لا تزال قال لا لغم واحد. |
| Burası da Deborah'yla röportaj yapacağın kütüphane dekoru. | Open Subtitles | وهذه مجموعة المكتبة هنا حيث ستقابلي ديبورا |
| Deborah Connors önceden bilmediği soruları cevaplamaz. | Open Subtitles | ديبورا كونورز لا تجيب أي أسئله لا تعرفها تفضلي |
| Bir efsane ve şahsen benim de idolüm olan Deborah Connors'la beraberim. | Open Subtitles | أنا هنا مع أسطورة وأحد أوثاني شخصية ديبورا كونورز |
| Maskeyi indirip önemli sorular sormak Deborah'lık taslamaksa, evet. | Open Subtitles | لشق طريق للتمويه لأسأل الأسئله الأكثر أهميه فإذاً أنا أسحب ديبورا |
| Kimse Deborah'yı konuşturamamıştı. | Open Subtitles | لم يقدر أحد علي الوصول مع ديبورا كونورز هكذا |
| Deborah Morrison, ve bu Deborah Kerr gibi hecelenir. | Open Subtitles | ديبورا موريسن ، وهو مكتوب بنفس هجاء اسم الممثلة ديبورا كير |
| Ama sana bir bakışta gördüğüm şey Deborah'ın gençliği. | Open Subtitles | لكن عندما أراك، كل ما يمكنني رؤيته هو ديبورا عندما كانت بعمرك |
| Tatlım, Deborah hamileydi. | Open Subtitles | لكن إذا ما قد زال الحب ، لماذا تزوجت به؟ عزيزتي ، ديبورا قد حملت |
| Deborah McKenzie'ye ulaştınız mesaj bırakın. | Open Subtitles | مهلا انتَ تتصل بـ ديبورا ماكنزي اترك رسالة |
| Marco Wilson, Carlos Ruiz, Deborah Gaines, Janet Oh. | Open Subtitles | ماركو ولسن، كارلوس روز ديبورا جاينس، جانيت او |
| Anne karınca, Deborah, ...100 tane falan kocası var. | Open Subtitles | هذه هي أم النمل ، ديبورا والتي تكذب ولديها ما يقرب من 100 زوج |
| Deborah'a atfen, İncil'den geldi. | Open Subtitles | انها من الكتاب المقدس في اشارة الى ديبورا |
| - Deborah, babam yardıma gelmeni söylüyor. | Open Subtitles | ديبورا , ابى يقول انك يجب ان تساعدينا |
| Uzun bir süre konuştuk, ...ve Deborah ile ben, konuşma bittiğinde gözlerimiz dolmuştu. | Open Subtitles | تحدّثنا لوقت طويل ! وكنا على وشك البكاء أنا و (ديبورا) عند الإنتهاء |
| Bana Deborah'lık mı taşlıyorşun? | Open Subtitles | لاني، أتحاولي سحب ديبورا عليّ؟ |
| Sizi en sevdiğim eski karım Debora'yla tanıştırayım. | Open Subtitles | سأكون شاكراً لك. هذه طليقتي المفضلة ديبورا. |
| DW: Bu ilginç, yani dünyayı siyah beyaz olarak düşünmek. | TED | ديبورا: هذا مثير للاهتمام، فقط أن تفكر بالعالم بالأبيض والأسود. |