"ديتاك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Datak
        
    Datak tüm kaynaklarını bu kampanyaya sokuyor. Open Subtitles تعرفين أن "ديتاك" وضع كل موارده في حملته الإنتخابية.
    Datak seni yenecekse şu an sahip olduğu kozlardan daha çok elde etmezi lazım. Open Subtitles إذا كان "ديتاك" سيهزمكِ فإنه بحاجة للعديد من الذخائر التي يمتلكها الآن.
    Sence de doğru olanı yapıyorum değil mi Datak? Open Subtitles هل تعتقد أنني أقوم بالأمر الصائب أليس كذلك يا "ديتاك" ؟
    Desteğimizi kabul etseydin Datak Tarr şimdi kafayı yerdi. Open Subtitles تعرفين أنكِ إذا وافقتِ على تأييدنا سيحطم هذا "ديتاك طار".
    Datak yakalanma riskine değmeyecek kadar yatırım yaptı bu şehre. Open Subtitles "ديتاك" لديه إستثمارات كثيرة في المدينة تمنعه من المخاطرة بالقبض عليه.
    Datak, halkımla karşı karşıya gelemeyeceğim kadar korktuğumu mu söylesin? Open Subtitles و ماذا يفترض بي أن أفعل ؟ هل سيخبر "ديتاك" الجميع أنني خائفة من مواجهة شعبي ؟
    Datak'ın onu alabilmesinin tek yolu Dünya Cumhuriyeti ile işbirliği içinde olması ve senin kankan Albay Marsh ile tabii. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي جعلته يصل لـ"ديتاك" أنه على وفاق مع جمهورية الأرض و رفيقكِ العقيد "مارش".
    Ozin, Datak'a yalakalık etmeyi kes de dinle. Open Subtitles -أنا أتفق معه . "أوزين" ، تجاهل "ديتاك" و استمع.
    Datak ile konseyde konuşmuş olabilirsin ama bu iş burada bitiyor. Open Subtitles ربما حدثتِ "ديتاك" عن المجلس لكن الأمر ينتهي هنا.
    Datak Tarr'ın yardımıyla zavallı, hassas Pilar'ı; Open Subtitles و بمساعدة "ديتاك طار" تمكننا من إبقاء الفقيرة و الهشة "بيلار"
    Aynı zamanda ben hastayken olaya el atıp ilaçları kurtaran Datak Tarr'a teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles و أود أيضًا أن أشكر "ديتاك طار" أنه حل محلي عندما كنت مريضة و إنقاذ دوائنا الثمين.
    Datak bizi böyle yakalasa olacakları hayal edebiliyor musun? Open Subtitles هل تتخيلي إذا شاهدنا "ديتاك" الآن ؟
    Datak'a hayır demen onu sinirli ve şüpheli yapar. Open Subtitles أن ترفضي "ديتاك" جعله يغضب و يشك
    Öyle ama Datak'ın rakibim olmasından önce istemişti. Open Subtitles أجل ، لكن هذا قبل أن يكون "ديتاك" خصمي.
    Datak Tarr bir ego manyak. Open Subtitles "ديتاك طار" شخص يعاني من جنون الذات.
    Datak, suçu başıma yıkıyor diye Rafe'i suçladı. Open Subtitles "ديتاك" إتهم "ريف" للإيقاع به.
    Beni güvende tutacaksın ve Datak Tarr'ı yeneceğiz. Open Subtitles ستبقيني آمنةٌ و سنهزم "ديتاك طار".
    Başkan Datak Tarr tarafından belirtilmiştir ki Irath'liler yerel halk olmadığı gerekçesiyle kazancın dağıtılmaması söz konusu değildir. Open Subtitles و قد تم تحديد ما يلي عن طريق العمدة (ديتاك طار) تلك المطالب باطلة الإيراثيين ليسوا السكان الأصليين."
    Benim efendim Datak Tarr. Open Subtitles سيدي هو ديتاك تار
    Seni madenci Rupert'tan ya da Datak'tan daha fazla sevmedi. Open Subtitles ماكانت تحبك أكثر من عامل المنجم او (ديتاك)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more