| Dieter Rams'ın işlerinden ve Braun firması için ürettiği nesnelerden etkilenerek tasarım bilincine sahip olmuş bir çok insan vardı. | TED | الناس الذين يقومون بالتصميم بشكل واع جدا فإنهم يستوحونها من أعمال ديتر رامس، المواد التي كان يصممها لشركة تدعى براون. |
| Şafak Harekatı Dieter Dengler'ın yaşamındaki gerçek olaylardan yola çıkılmıştır. | Open Subtitles | فجر الانقاذ مبنى على احداث حقيقيه من حياة ديتر دنجلر |
| Aslını istersen o andan itibaren küçük Dieter uçma arzusuyla doldu. | Open Subtitles | والشعور هو تملكنى من تلك اللحظه, ديتر الصغير اراد الطيران |
| Havacı Teğmen Dieter Dengler, U.S.S. Ranger. | Open Subtitles | ملازم طيار ديتر دنجلر القوات البحرية الامريكية |
| Dieter, iki CIA ajanı sorgu için seni Guam'a götürecek. | Open Subtitles | ديتر, هذين الرجلين رجالى وكالة المخابرات المركزيه يريدون ان يعيدوك الى جوام ليستجوبوك |
| Şafak Harekatı Dieter Dengler'ın yaşamındaki gerçek olaylardan yola çıkılmıştır. | Open Subtitles | *فــــــــجــــــــــر الإنـــــــــقـــــــــاذ* مبني على أحداث حقيقية في حياة ديتر دينجلر |
| - Duane Martin. - Duane Martin. Ben de Dieter Dengler. | Open Subtitles | ـ دواين مارتن ـ دواين مارتن، أنا ديتر دينجلر |
| Aslını istersen o andan itibaren küçük Dieter uçma arzusuyla doldu. | Open Subtitles | الأمر هو منذ تلك اللحظة، ديتر الصغير أراد أن يطير |
| Havacı Teğmen Dieter Dengler, U.S.S. Ranger. | Open Subtitles | ملازم جوي ديتر دنجلر سفينة أمريكية مقاتلة |
| Marguerite Von Dieter adını hiç duymadıklarını söylediler. | Open Subtitles | وهم لم يسمعوا ابدا باسم مارغريت فون ديتر |
| - Bu durumda sana izin veremem. - Dieter, kendi arabam için yalvartma beni. | Open Subtitles | حسنا ، لن أستطيع تركك تقودها لاترغمني على أن أطلب سيارتي يا ديتر |
| Sadece bir dakika önce, Dieter Klaus'un tutuklandığına tanık olduk Anayasayı Koruma Federal Dairesi üyesiydi Almanyanın Anayasanın Korunması ofisinde çalışıyor. | Open Subtitles | قبل دقائق معدودة ، شهدنا اعتقال ديتر كلاوس العضو الرفيع في المكتب الاتحادي لحماية الدستور في المكتب الألماني |
| Ben ortalarda yoksam, Dieter. | Open Subtitles | و إن لم أكن موجودا سيكون ديتر المسؤول |
| SS Yüzbaşısı Dieter Wisliceny, Başbakan Tuka ve bir devlet görevlisi olan Dr. Koso ile görüşmek üzere toplantıya geldi. | Open Subtitles | "النّقيب إس إس "ديتر فيسلتسينى "وصل للإجتماع برئيس الوزراء "توكا "والممثل الرسمى السلوفاكى دكتور "كوسو |
| Dieter, eve dönmüş olman bir mucize. | Open Subtitles | ديتر, انه مدهش لقد فعلتها وعدت للوطن |
| Adım Dieter. Donanma pilotuyum. Aslen Almanya doğumluyum. | Open Subtitles | اسمي ديتر ، طيار بحرية أمريكية ... و ولدت في ألمانيا |
| - Selam. Ben Dieter Dengler. - Pekâlâ, hemen söyle bakalım. | Open Subtitles | ـ مرحبا، ديتر دينجلر ـ حسنا، توقف |
| - Teşekkürler. - Mutlu yıllar, Dieter. | Open Subtitles | ـ شكرا ـ عيد ميلاد سعيد يا ديتر |
| - Selam sürtük! - Bir dakika Dieter. | Open Subtitles | إعطني تلك الحقيبة لحظة يا ديتر |
| Dieter seni götürecek. | Open Subtitles | ديتر سيوصلك إلي أي مكان ٍ ترغبين به |
| Haskell geçen hafta Deeter Johanson diye biriyle buluşmuş. | Open Subtitles | لقد تقابل (هاسكال) الاسبوع السابق مع (ديتر جوهانسون). |