"ديدان" - Translation from Arabic to Turkish

    • solucan
        
    • solucanlar
        
    • kurtçuklar
        
    • solucanları
        
    • kurt
        
    • kurtlar
        
    • kurtçuk
        
    • Solucanı
        
    • kurtları
        
    • kurtçuğu
        
    • solucanlı
        
    • solucanlara
        
    • kurtçukları
        
    • kurtçuklarına
        
    • kurtçuklarını
        
    Ve solucan gibi değil, bizzat solucan olduğunuzu belirteyim. Open Subtitles أنتم لا تشبهونهم فحسب بل أنتم حقّاً ديدان فاسدة
    Dört solucan ve bir postacıyla evrenin en korkulan uzaylısına saldırıyorum. Open Subtitles .. أنا على وشك أن أهاجم أخطر فضائى فى العالم و معى أربع ديدان و رجل بريد،خليها تولع..
    yani konaklarının ürüme yeteneğini ortadan kaldırmada uzmanlaşmış küçük solucanlar. Tıpkı bu şanssız salyangoz gibi... TED والشائعة على وجه الخصوص كانت الديدان المثقوبة، وهي ديدان رفيعة تختص بإخصاء حاضناتها كالحلزون سيء الحظ.
    Ne bulunursa yeniyor - yılanlar, hatta solucanlar ve fareler. Open Subtitles كُلّ حاجة بئت اكل الأفاعي،حتى ديدان الأرض،و الفئران.
    Bunlar sağlıklı kurtçuklar ve onların normal bir şekilde hareket ettiğini görebilirsiniz. TED هذه ديدان صحيحة، وكما ترون فهي تتلوى طبيعيا،
    Pompei solucanları volkanik ısılara dayanabilmeleri nedeniyle bu adı almışlardır. Open Subtitles ديدان بومبي سُمّو هكذا لقدرتهم على العيش في الحرارة البركانيّة.
    Tostun üstüne kurt istiyorum. Atıştırmak için tostumuza kurt koyabilir miyiz? Open Subtitles أريد ديداناً على الخبز، أيمكننا تناول ديدان على الخبز كوجبة خفيفة؟
    solucan yok, soğuk sabahlar yok, konserve şeftali yemek yok. Open Subtitles لا ديدان ،لاصباح بارد، لا أكل للخوخ المعلب
    IQ'su iki olan bir solucan liderini dinlememeliyiz! (IQ: Akıl seviyesi) Open Subtitles لا فائدة من الاستماع لآلكة ديدان تمتلك نصف عقل
    İlkel solucan liderlerinin ihtiyacı var. Open Subtitles نحن فقط آكلو ديدان بدائية لم نتطور بعد ونحتاج إليك
    Buraya bir keresinde oğlumla geldik. Kumda solucan avladık. Open Subtitles أتيت الى هنا مع أبني مرة قمنا بالحفر لنبحث عن ديدان الرملية
    Eğer bahar ve bahar hasadı varsa, mutlaka solucanlar vardır. Open Subtitles طالما وجدت البهارات ومناجمهم هناك دائما ديدان
    - Çölün derinliğinde 450 metre uzunluğunda solucanlar olduğu belgelendi. Open Subtitles فقط هناك مشاهدات مؤكده عن ديدان اكبر من 450 متر فى عمق الصحراء
    Anlaşılan beş yıl boyunca solucanlar beyninden arda kalanları da kemirmiş Open Subtitles اظن خمس سنوات من تناول ديدان الارض كافية للذهاب بعقلك ان كان لك عقل
    İlk önce kemirgenler sonra kurtçuklar sonra ise harika kalkık kuyruklular. Open Subtitles في البداية قوارض ثم ديدان تليها الخنافس الرائعة
    Çikolata kaplı kurtçuklar, cırcır böcekleri veya tırtıllar da olur. Open Subtitles ديدان أو صراصير أو يرقات مغطاة بالشوكولا
    Olivin var. Volkan parçacıklar var. Şurada bir parça volkan var. Tüpsü solucanları var. TED لديك أوليفين. لديك قطع من بركان. هناك قليل من بركان هناك. لديك ديدان أنبوبية.
    Darwin tüm bu süreç boyunca yer solucanları üzerinde çalışıyordu. TED ‫وطوال هذا الوقت،‬ ‫كان داروين يعمل على ديدان الأرض.‬
    Patlayan kafaları, tansiyon hapları ve yepyeni bir tür kurt sineği Open Subtitles الرؤوس المتفجرة ، أدوية ضغط الدم ديدان متطفلة من نوع جديد يا أخي
    Tamam, zaten hayatta olan kurtlar hayat döngülerine devam ederler ki birkaç gün ya da hafta olabilir. Open Subtitles والتي اعتقد أنها تبلغ نحو بضعة أيام أو ربما أسبوع, ستموت كما أعتقد أن إغلاق المصنع سيمنع من تفقيس ديدان اخرى
    Senin yüzüne bakacağıma kurtçuk yemi olurum daha iyi. Open Subtitles أنا أفضل أن أكون طعام ديدان على أن أنظر في وجهك
    Bu 90.000 saatlik videoyu birşeyler görebileceğimiz hale getirebilmek için hareket analiz noktaları yerleştirdik, böylece zaman ve mekanda hareket ettikçe zaman-mekan Solucanı dediğimiz şeyler ortaya çıkıyor. TED من أجل تحويل هذه الصورة المعتمة من 90.000 ساعة من الفيديو الى شئ يمكننا البدء في رؤيته، نعتمد على التحليل الحركي لاستخراج، بينما نحن ننتقل في الوقت و الزمن، ما نسميه ديدان المكان و الزمن.
    Ben tecavüzcü sincaplarla, kuşların, masum kurtları yuvalarından çıkarmalarıyla ve koca bir aileye elektrik verilmesiyle yüzleşiyorum. Open Subtitles لقد تواجهت مع سنجاب مغتصب، طيور تختطف ديدان بريئة من منازلهم، و رأيت عائلة كاملة تكهرب.
    Sıcak su istemiştim, solucanlı su değil. Open Subtitles لقد أردت مياه دافئة ، وليس ديدان بشكل مياه
    - İç çölde uzunluğu 450 metre olan... solucanlara rastlandığı belgelenmiş. Open Subtitles فقط هناك مشاهدات مؤكدة عن ديدان أكبر من 450 متر فى عمق الصحراء
    Coleoptera phengodidae demiryolu kurtçukları olarak da bilinirler. Open Subtitles -فينغوديد مُغمدات الأجنحة" "، المعروفة أيضاً باسم ديدان السكك الحديدية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more