Lisa'ya sevgilerimi ilet. Ayrıca küçük Kenny'ye, Devin'e... | Open Subtitles | أبلغ حبَّي إلى "ليسا" والصغيرة "كيني"، و"ديفن"، و.. |
Devin'le telefonda konuşuyorduk. | Open Subtitles | لذا، أنا كُنْتُ على الهاتف مَع ديفن. |
Haklısın, Devin. Bu gece gelebilir. | Open Subtitles | أنت محق ديفن من الممكن أن يأتي الليلة |
Bunu biliyoruz, fakat bize değersiz şeyler satma, çünkü Devon Greene gibi bir büyük hezimeti yanında getirmediğini biliyorsun. | Open Subtitles | لأننا نعرف ديفن غرين وأنا أقول لك ديفن غرين |
Devyn dışarda çok berbat şeyler... | Open Subtitles | ديفن قال إنهم شاهدوا بعض المواد السيئة جدا هناك، ياأمّي. |
Hemen o seruma ihtiyacım var, Devin. | Open Subtitles | أحتاج ذلك المضاد الآن , ديفن |
Josh, Devin'e nasıI kullanıIdığını öğretmemi seyrediyordu. | Open Subtitles | جوش راقبني أعلّم ديفن القيادة |
Malcom'un batakhaneye girmesiyle birlikte Shell, yeni ortaklarla iş yapmak için kapıyı açmak zorunda senin içtenliğin gibi, belki Devin Wright. | Open Subtitles | بوجود (مالكوم) في الحجز، (شيل) لا بد أن يكون منفتح للعمل مع شركاء جدد، مثل المخلص، ربما (ديفن رايت). |
Devin Lodge'un ailesine ait bir şirkete kayıtlı. | Open Subtitles | إنها شركة مملوكة من طرف عائلة (ديفن لودج) |
Devin'in hayatının farklı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تكون الأمور مختلفة بالنسبة لـ(ديفن) |
Kızların "Devin, yapamam.", Devin'in ise "Ama yapabilirsin." dediği 80'lerin lise filmlerinin tersine dönmüş hali gibiydi. | Open Subtitles | كان الأمر أشبه بعكس أحداث فلم من الثامنينيّات " حيث تقول الفتاة " (ديفن) ، لا أستطيع (بينما يقول (ديفن " نعم تستطيعين " |
Tamam, Devin, bu tüpü yerleştirince seni tomografiye alacağız. | Open Subtitles | حسنا، (ديفن)، حالما نضع هذا الأنبوب، سنأخذك للتصوير الطبقي. |
Devin Gaines en az 15 yıl hapis cezası dedi. | Open Subtitles | ديفن جينز)، قال بأنّ عقوبة ذلك) خمسة عشر سنةً بالسجن على الأقلّ |
Otel parkın diğer kısmında ve Devin Frost cinayeti de burada işlenmiş. | Open Subtitles | الفندق على أحد الجوانب وهنا حيث (ديفن فورست) قد قتل |
Axl, Devin Levin'i akşam yemeğine davet ettim yani gidip onu okulundan alman lazım. | Open Subtitles | (أوه، وإسمع يا (أكسل (أنا دعوت (ديفن ليفن لتحضر وتتناول الوليمة معنا لذا سأحتاجك أن توصلها للبيت من المدرسة |
Bu aslında iki aşamalı bir soru, Devon, eğer hamurunu iyi tuttursan, içi de iyi olmuş demektir. | Open Subtitles | ديفن ، في الواقع هذه إجابة من شقين لأن عليك أن تحصل على عجينتك والحشوة |
Devon, inan ya da inanma, yeni kitabımda bu konuyla ilgili bir bölüm var. | Open Subtitles | ديفن ، صدق أو لا أنّ لدي فصل جديد في كتابي عن هذه الأمور |
Devon Silvestri organ kaçırıyordu, fakat Matador ile birlikte değil. | Open Subtitles | ديفن سيلفاستري كان حاصد أعضاء لكن ليس مع السفاح |
Devyn pek iyi hissetmiyordu, bende o uyuyana kadar onunla oturdum. | Open Subtitles | ديفن لم يكن بخير لهذا جلست معه. حتى غلبه النعاس. |
Nasıl büyü yapıldığını bilmiyorum Devyn, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لا أعرف هذا الكلام يا ديفن |
Devyn, daha 15 yaşındasın. O yaşta herkes garip hisseder. | Open Subtitles | ديفن) أنت في الخامسة عشر الجميع غريب في هذا السن |