| Geçen yıl, Diwali'den hemen önce, Delhi'nin hemen dışında olan yetkisiz bir sanayi bölgesinde, kirleten firmalara ani bir teftiş yaptım ve havayı kirleten havai fişeklerin satıldığını gördüm. | TED | في العام الماضي، وقبل عيد دِيوالي مُباشرةً، قُمتُ بتفتيشٍ مُفاجئ للمصانع المُسبِّبة للتلوُّث في منطقةٍ صناعيةٍ غير مُصرَّح بها خارج ديلهي مُباشرةً، ووجدتُ الألعاب النارية المُسبِّبة للتلوُّث تُباع هناك. |
| 40 yıl önce, Delhi'de sıcak bir geceydi. | Open Subtitles | لقد حصل هذا قبل أربعين عاما في "ديلهي" الحارة، كان الوقت متأخرا في إحدى الليالي |
| Delhi'de bulunan bir aile var. Bir T.v programı izliyorlar program onların taklidi. | Open Subtitles | يوجد عائله في ديلهي ..يشاهدون التلفاز |
| Bak kardesim,ben seni cok kere Delhi'de ziyaret ettim... | Open Subtitles | لقد قمت بزيارتكما كثيراً في (ديلهي) لذلك.. |
| - Ama geçen yıl 2 Kasım'da New Delhi TV'nin internet sitesinde Maharashtra Hükümeti'nden adını vermeyen bir görevli Başkan Obama'nın seyahatinin günlük 200 milyon dolara patladığını söyledi. | Open Subtitles | -ولكن في الثاني من نوفمبر من السنة الماضية, موقع قناة نيو ديلهي اقتبس قولاً من مصدرٍ مسئول مجهول في حكومة المهراجا تقول بأن رحلة الرئيس أوباما |
| Bu yüzden Delhi'de | Open Subtitles | هذا سبب زيارته لـ"ديلهي". |
| Su an Radhika Delhi universitesinde okuyor. | Open Subtitles | حالياً تدرس (راديكا) في جامعة (ديلهي) |
| Chandni Chowk, Delhi'den geldi. | Open Subtitles | إنه من (شاندي تشوك) في (ديلهي) |
| Delhi? | Open Subtitles | ديلهي ؟ |
| Yarin benimle Delhi'ye geliyorsun. | Open Subtitles | غداً ستأتي معي إلى (ديلهي) |
| Yeni Delhi. Hindistan mı? | Open Subtitles | (نيو ديلهي) الهند؟ |
| Delhi? | Open Subtitles | (ديلهي)؟ |