Hayır söz veriyorum. Arabayı anca Denver'da yavaşlatabileceğim. | Open Subtitles | لا, أقسم أنا أقود السيارة ببطئ فى دينيفر |
Tekrar olaya dönelim, Denver dışında Domain Air'a ait bir uçak kaza yaptı. | Open Subtitles | نعود لقصّتنا ,طائره ميدانيه طارت خارج دينيفر قد تحطمت |
Ogden Denver'deki özel bir hastaneden kovulmuş. | Open Subtitles | التحقيقي المستتر يظهر بانه قد تم طرد أودجن من مستشفى خاص في ولاية دينيفر |
Bu süreçte Emerald City sırası ile Detroit'i eledi... Denver, Dallas San Diego ve Honolulu'yu. | Open Subtitles | المدن القادمة هى , ديترويت دينيفر, دالاس, سان ديجو وهانا لولو |
Bir arama da Denver'a yapsam bana güvenir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنكِ الوثوق بي لإجراء مكالمة أخرى لـ "دينيفر"؟ |
Salla Denver'ı ve benimle eve gel. | Open Subtitles | نترك دينيفر وتأتى معى إلى المنزل |
Adeta cennet. "Yol, beni yuvama götür." Eski bir John Denver şarkısıdır. | Open Subtitles | فرجينيا جميلة خذني الى البيت ، على الطريق السريع . وقليل من أغاني جون دينيفر سـأحضر معداتي "جون دينيفر مغني أمريكي " |
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
Debbie Barnett Denver'da değil.O öldürüldü. | Open Subtitles | وديبي بارنيت ليست في دينيفر انها مقتولة |
Council Bluffs, Denver, ne bileyim, Chicago... | Open Subtitles | في كونسيل بلف، دينيفر ..شيكاجو |
Council Bluffs, Denver, ne bileyim, Chicago... | Open Subtitles | في كونسيل بلف، دينيفر ..شيكاجو |
Denver'de orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak doğdum. | Open Subtitles | نشأت في ولاية دينيفر في عائلة من الطبقة المتوسطة! |
Ama Denver darphanesinde bir teknisyen vardı. | Open Subtitles | لكن هناك فني واحد في معمل سك نقود "دينيفر" |
Sana verdiğim Denver numarasını arayıp, Wiley için mesajın olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | "إتصل بالرقم الذي أعطيته لك في "دينيفر (وقل بأن لديك رسالة لـ (ويلي |
Şu Denver numarası neydi? | Open Subtitles | ما هو الرقم الذي قلته في "دينيفر"؟ |
Denver polisi evini gözlüyor. | Open Subtitles | شرطة "دينيفر" عليها أن تُراقب مكانه |
Seni Denver'a götüreceğim, hepsi bu. | Open Subtitles | سأخذك إلى دينيفر, وهذا كل شئ |
"Başkan Reynolds, yarın programı dahilinde yapacağı Denver ziyareti için Colorado'ya geçecek..." | Open Subtitles | (رينولدز) ستسافر إلى (كولورادو) غداً و مقرر لها الظهور في (دينيفر) ، اليوم مساءاً |
Seattle var, Portland var Salt lake ve Denver var. | Open Subtitles | لدينا (سياتل) ، (بورتلاند) ،البحيرة المالحة و (دينيفر) |