"ديوني" - Translation from Arabic to Turkish

• borçlarımı
• borcum
• Borcumu
• borçlarım
• borçlu
• öderim
• borçlarımdan
• borç
• öder
• ödeyeceğim
• borçlarıma

Sırf bir rahibe manastırında saklanmamam borçlarımı görmezden geldiğim anlamına gelmez.
ليس لأنني لا أختفي في دار راهبات لا يعني أتجاهل ديوني.

Genel Müdür ortağı oldum. Tüm borçlarımı ödedim.
لقد تمت ترقيتي لمنصب نائب المدير العام، وقد سددت كافة ديوني

Babam. borçlarımı o ödedi. Bu onu parasız bıraktı.
سدَّد أبي كل ديوني لم يبق لديه أي قرش، و كاد العار يودي بحياته

borçlarımı her zaman öderim, sana bir iyilik borcum var.
أنا دائماً أُسدد ديوني أنا أدين لك بمعروف

Şimdi sana olan Borcumu geri ödedim.
لقد سددت كل ديوني التي ربما كنت مديناً لك بها

Bir yıl sonra borçlarım bitmiş olacak.
بعد سنة واحدة سوف أستوفي ديوني

Eğer gelmezler ve cüzdanlarını açıp önüme koyarak bana borçlu oldukları parayı ödemezlerse, ömrümün geri kalan zamanını onları mahvetmeye adayacağım.
أخبرهم أن يأتوا ومحافظهم مفتوحة ليدفعوا لي كل ديوني لديهم ...وإلا فسوف أكرس كل ما تبقى من حياتي

Sonunda ortalık sakinleşince, borçlarımı bile bitirememiştim.
عندما يستقر التراب اخيرا, سوف اسدد ديوني بصعوبة

İşte bu şişeyle olan küçük oyunumuz borçlarımı temizledi.
مهلا , انظر , جولتنا الصغيرة مع الزجاجة أزالت ديوني

Hayır, hayır. Hırsız değilim. Ben borçlarımı kapatırım.
, لا , لا , انا لست لصه . انا اسدد ديوني

Yani, borçlarımı ödedim, anneme yardım ettim ve gerçi hâlâ şu vergi problemlerim olsa da...
سددت ديوني وساعدت أمي وتبين أني لا أزال أعاني من مشكلة بالضرائب.

Bu da borçlarımı kapatıp buradan defolmama yetiyor.
كان فقط كافياً لتسديد ديوني والخروج من المدينة

borçlarımı daha fazla idare edemeyeceklerini yazmışlar.
يخبروني فيها أنهم لن يدعموا ديوني بعد الآن

borçlarımı kapatıp, bana bir şeyler alarak gölgeler içinden hayatımı sabote ediyorlar.
لقد كانا يقومان بتخريب حياتي من الظلال عن طريق تسديد ديوني و شراء أشياء لي شكراً للرب

Benim borcum neredeyse tamam. Yakında eve gidebileceğim.
لقد دفعت ما يقرب من ديوني حينها, يمكنني العودة الى بلادي

Sorumluluktan kurtuldum ve Borcumu da bir kerede ödedim.
تخلصت من المسؤولية و تخلصت من ديوني بتفس الوقت

Diğer borçlarım ve mesuliyetlerimle birlikte.
مع بقية ديوني والحقوق التي عليّ

Beni bir Arap'a borçlu kılması da cabası.
ناهيك عن ديوني الى العربي

Keşke aklım olsaydı borçlarımdan kaçmak için daha o zaman oralara kaçsaydık.
لو كنت حكيماً، لانتقلنا إلى هناك هرباً من ديوني

Ancak borç konusunda şarkıda olduğu gibi öyle çok rahat bir duruşum yok.
على الرغم من أنه ليس لدي موقف متعجرف ضد ديوني كما توحي الأغنيه

Öğrenci kredilerimi öder ödemez ücretsiz avukat olarak çalışacağım derdim hani.
لا ، لقد قلت ذلك لمرة واحدة ، من أجل تسديد ديوني الطلابية حيث أريد بأن أذهب للعمل من أجل تقديم المساعدة القانونية

- borç Leo'nun değil. - Kendim ödeyeceğim.
. " إنه ليس دين " ليو سأدفع ديوني بطريقتي

Bilmeniz gereken tek şey borçlarıma sadık olduğum.
الشيء الوحيد الذي احتاج ان تعرفة عني بأنني أدفع ديوني