"دَخلَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • girdi
        
    • girmiş
        
    • girip
        
    • girdiğini
        
    • bindi
        
    - Az önce geldi. Hemen duşa girdi. Open Subtitles دَخلَ قَبْلَ فَتْرَة، لكن قَفزَ في الدُشِ.
    Hapse girdi, daha önce hiç girmemişti. Open Subtitles دَخلَ السجنَ، هو لَنْ يسَجْن أَو أيّ شئِ.
    Hasta oldu , komaya girdi 6 ay hastanede yattı. Open Subtitles لذا أصبحَ مريضَ داعرَ، مستشفى، دَخلَ غيبوبة ل6 شهورِ،
    Bombacı, hizmetçi odasındaki kilitli pencereden girmiş. Open Subtitles دَخلَ مفجّرُ القنبلة منه نافذة مَفْتُوحة في غرفةِ الجاريةَ
    Anna, Laura'ya saldırdıktan sonra doğum sancısıyla Acil'e girmiş. Open Subtitles دَخلَ آنا إي آر في العملِ بَعْدَ أَنْ هاجمتْ لورا.
    Charlie yatak odamıza girip, Kitty'i çıplak gördü. Open Subtitles دَخلَ تشارلي نا هنا غرفة النوم وبسيسة المنشارِ سافرةِ.
    Kan dolaşımına nasıl girdiğini buldum galiba. Open Subtitles أنا قَدْ أَعْرفُ كَمْ دَخلَ مجرى الدمّ.
    Grenouille, Orleans kapısından şehre girdi. Open Subtitles دَخلَ جرينوى المدينة عن طريق ميناءِ دى ليون
    Burada balo salonuna girdi. Open Subtitles دَخلَ صالة رقص. نحن سَنَكُونُ هناك.
    Zorn, tanımlanamayan bir gemi bizimle aynı yörüngeye girdi. Open Subtitles سفينة غير معروفة دَخلَ المدار مَعنا.
    En önemlisi, Tanrı'nın yeşil dünyasında... senatör Albert'in otel odasına nasıl girdi. Open Subtitles أكثر أهميةً , كَيف على أرضِ الله الخضراء... دَخلَ غرفة فندقِ عضوَ الكونجرس ألبرت.
    Oraya nasıl girdi bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ كَمْ دَخلَ هناك.
    Telchak taşmezarı yarattıktan sonra Anubis onunla esas aygıta sahip olmak için savaşa girdi. Open Subtitles * بعد أن صنع * تيلشاك * الـ * سركوجوفيكس دَخلَ * أنوبيس * فى حرب مَعه لإمتلاكِ الجهاز الأصلي للقدماء
    Kim West Point'a girmiş. Kim vurulmuş. Open Subtitles الذي دَخلَ النقطةَ الغربيةَ، الذي أصبحَ a فتحة في واحد.
    Omuza girmiş, arkadan çıkıp... duvara saplanmış. Open Subtitles دَخلَ الكتفُ خارج الظهر... وإلى الحائطِ.
    Evet. Sağ böbrek atardamarından girmiş. Open Subtitles دَخلَ خلال الشريانِ الكلويِ الصحيحِ.
    Önemli olan, bu adam kayıtlarıma girmiş. Open Subtitles أنّه دَخلَ سجلاتَي
    Bıçak 4 ve 5. kaburgalar arası boşluktan girip, oradaki kasları ve sol iç göğüs atardamarını kesmiş. Open Subtitles دَخلَ السكينُ الفضاءَ بين الضلوعَ الرابعَ، قَطعتْ العضلةُ بين الضلوعُ الرابعةُ، والشريان الثديي الداخلي اليسار. سي.
    Tutuklu ilk mağaraya Bayan Quested ve rehber ile birlikte girip hizmetçiler ve köylüler tarafından ezilip sıkıştırılan diğer yaşlı hanımı geride bırakarak amacına ulaştı. Open Subtitles دَخلَ السجينُ الكهفَ الأولَ مع الآنسة كويستد والدليل تَاركاً خلفه هذه السيدةِ المسنة حيث تم مزاحمتها بواسطة الخدم والقرويين
    Annem hapse girdiğini söylemişti. Open Subtitles الأمّ أخبرتْني دَخلَ السجنّ.
    - İçeri bununla girdiğini düşünüyorum. Open Subtitles أَحْزرُ هكذا دَخلَ هناك.
    Kurban bir şekilde arabaya bindi ve araba nehre yuvarlandı. -Tamam. Open Subtitles وبطريقةٍ ما، دَخلَ vicي سيارته وتلك السيارةِ دَخلتْ النهرَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more