"ذاتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • kendini
        
    • kendine
        
    • kendinden
        
    • kendinizi
        
    • Kendin
        
    • benliğin
        
    • Egon
        
    • egonu
        
    • kendinle
        
    • benliğinizi
        
    Kötülük hoşuna gidiyor ama bu kötülük yüzünden kendini azarlıyorsun. Open Subtitles ‫أنت تتلذذ برؤية الشر وبعدها توبخ ‫ذاتك على تلك اللذة
    Anlaşıldı mı? Sanatla ilgili diğer bir şey ise, sanatın bir keşif olduğu, ve insanın sanatı aracılığıyla kendini keşfetmesi. TED أفهمتم؟ هنالك شيء واحد عن الفن, ألا و هو الإكتشاف, و الفن هو اكتشاف ذاتك عن طريق فنك.
    kendini ifade etmek için iyi bir yöntem bu. Open Subtitles هيه، اسمع، إنها طريقة جيدة للتعبير عن ذاتك
    Yani, kendine çeki düzen ver arkadaş. kendine acıma zamanı değil Open Subtitles .حسنٌ، لملم شِتات نفسك يا صاح .لا وقت للشفقة على ذاتك
    Artık görünmez, bağımsız ve kendinden nefret eden hayatına geri dönebilirsin. Open Subtitles لأنّك ستتمكّن من العودة لحياتك ..الخفية والمستقلة والمبنية على كره ذاتك
    kendinizi ve kendi, benzersiz tecrübenizi kabul etmekle alakalı. TED بل يتعلّق بتقبّل ذاتك وتجربتك الخاصّة والذاتيّة.
    Yüreğin açık olduğu için kendini tamamen veriyorsun. Open Subtitles لأن قلبك مفتوح ، لا تخفى شيئا تعطى ذاتك كلها
    kendini biraz sev, kardeşim. Ve ara sıra o toplantılara katıl. Open Subtitles عليك أن تحب ذاتك واذهب للمشاركة ببعض اللقاءات
    Böylece kendini bisikletini bir arabanın üstüne sürerek cezalandırmaya karar verdin. Open Subtitles و قررتي أن تعاقبي ذاتك بقيادة دراجتك تجاه السيارة
    Mesele şu ki, eğer kendini daima bir sorun olarak görürsen en iyi olduğun noktada bile bir sorun yaratırsın. Open Subtitles أترين, الأمر هو.. إن كنتِ ترين ذاتك على الدوام كمشكلة فستقومين بخلق نزاع
    İnce bir kendini beğenmişlik kabuğuyla kaplanmış kendinden nefret etme bataklığına saplanmamış olsan bunu kabul ederdin. Open Subtitles وكنتَ لتوافقَ على ذلك لو لم تكن مغطّساً بكره ذاتك ومزيّناً بجنون العظمة
    Ve senin kendini suçlamaman gerekiyor. Open Subtitles وكنت بحاجة لأن تتقبلي ذلك ولا تلومين ذاتك
    kendine Kendin ile ilgili bir çok soru sormak zorundasın. "Eğer yaparsam?-- Şimdi burada jetlag oldum. TED عليك أن تسأل الكثير عن ذاتك: ‘ماذا لو؟‘ .. أنا أعاني من إختلاف التوقيت.
    Seni aşağılık, kendine saygın varsa ateş et! Open Subtitles أيها الصباغ، أطلق النار إن كنت تحترم ذاتك
    Erkeklerden o seni bırakmadığı için uzak kaldığın konusunda kendine yalan söyleyemezsin. Open Subtitles ولكن لا يمكنك أن تسمح بكبح ذاتك لأنه لا يريد التخلي عن ذلك
    Çünkü bu ancak kendinden çok başka birini sevidiğin zaman olur. Open Subtitles لأنها تحدث فقط عندما تحب شيئاً أكثر من ذاتك
    Başkalarının fikirleri yüzünden kendinizi küçük göremezsiniz. Open Subtitles لا تستطيع ان تجعل قيمة ذاتك متعلقة باراء الآخرين بك
    Hem zaten görünmez benliğin gelişene kadar oralara gitme. Open Subtitles لن ينفعك التحدث عن ذلك بأية حال قبل أن تتطور ذاتك الخفية أكثر.
    Egonun parçalara ayrılması gibi ta ki... Egon kalmayana dek. Open Subtitles انها مثل ذاتك تبدأ في التفكك حتى .. تصبح ليس لديك ذات
    - E-e-e! Senin kocaman egonu okşayacak vaktim yok Çavuş. Open Subtitles ليس لدي الوقت لأضرب ذاتك اللعينة
    Ayın karanlığında kendinle oyunlar oynuyorsun. Open Subtitles أنت تمارس ألاعيباً مع ذاتك في ظلمة الليل
    Ellerinizi kullanarak iş yapınca iç benliğinizi falan bulurmuşsunuz. Open Subtitles القيام بالعمالة اليدوية مفترض أن يضعك في تواصل مع ذاتك الداخلية أو أي هراء تركيز فكري كهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more