Eğer yüksek kalite bir taklit üretmek istiyorsanız ilk olarak tablonun 3 boyutlu taranmış dijital imajına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | لكي يتم صنع لوحة مُزوّرة ذات جودة عالية باستخدام آلة، فإنّك ستحتاج أولاً مسحاً ثلاثيّ الأبعاد للوحة، |
Bu çok yüksek kalite. | Open Subtitles | ذات جودة عالية للغاية |
Bizim şimdiki hedefimiz kara para kazandıracak -- sadece para demek istedim (Kahkahalar) tüm dünyada son binlerce yıldır üretilen klasik siyah mürekkeplerin yerine geçicek yüksek kalite basım işlemi ve mürekkepler üretecek bir şirket kurmak. | TED | وهدفنا حاليًا هو تأسيس شركة تستطيع في الواقع صنع بعض الأموال السوداء، أقصدُ الأموال فقط... (ضحك) وعمليات طباعة ذات جودة عالية وحبر ليحل محل الحبر الأسود التقليدي الذي أُنتج خلال آلاف السنوات الماضية حول العالم. |
Onlara yüksek kalitede ürün verebilmek için teknolojiyi onların ihtiyaçlarına adapte etmelisiniz. | TED | ولكن لتستطيع أن توفر لهم منتجات ذات جودة عالية. لابد أن تسخر التكنولوجيا لاحتياجاتهم. |
Galileo'nun çarpıcı optik kalitede teleskop üretmesini sağlayan da muhtemelen bu camdı. | Open Subtitles | و ربما هو السبب في تمكن جاليليو من صناعة تليسكوب بعدسات ذات جودة عالية |
Yaptığımız ise bütün bu bilgileri taramak ve yüksek kaliteli olmayan tüm verileri ayıklamak. | TED | وما نقوم به هو القراء من خلال كل هذه السجلات وإلغاء كل البيانات التي ليست ذات جودة عالية. |
Çok düzenli ve yüksek nitelikli enerjiyi Güneş'ten alıp onu aynı miktarda, düşük nitelikli düzensiz enerjiye çevirmektir. | Open Subtitles | طاقة ذات جودة عالية من الشمس وتحويلها إلى مقدار مساو من الطاقة المُخْتَلّة المنخفضة الجودة. |
yüksek kaliteli lens bulamazsan ya da nasıl yapacağımı öğrenemezsen çalışmaz. | Open Subtitles | ليس حتى أجِد عدسات ذات جودة عالية أو أتعلم كيفَ أصقُل واحدة. |
İlerideki gelişimi tamamlayıcı bir park inşa etmek yerine, neden denklemi ters çevirmiyoruz ve önce küçük ama çok yüksek kalitede bir açık alan inşa edip fark yaratacak mı diye bakmıyoruz. | TED | بدلا من بناء حديقة كتكملة للتنمية في المستقبل لماذا لا نعكس هذه المعادلة ونبني بناء صغير ولكن ذات جودة عالية لحديقة عامة مفتوحة كشيء أولي ونرى إذا كان هذا سيحدث فرقًا |
Dell MP3 çalarlarla ve PDA'lerle piyasaya geldi. Ve onlar mükemmel kalitede ürünler üretti. Ve onlar mükemmelce iyi-tasarlanmış ürünler ürettiler. Ve kimse bir tane dâhi satın almadı. | TED | أطلقت شركة "ديل أيضا أجهزة "إم بي 3" و أجهزة المساعد الرقمي الشخصي، وقد قدموا منتجات ذات جودة عالية جدا، وهي مصممة بصورة مميزة جدا-- ولكن لم يشتر أحد واحدة منها قط. |
Bunları şu şekilde özetleyebiliriz: enstitüler, yenilikçi, amaca uygun, düşük maliyetli ve yüksek kaliteli olmali. | TED | و لنلخصهم بهذه الطريقة: على المؤسسات أن تكون ذات صلة , خلاقة فاعلة الكلفة و ذات جودة عالية . |
Tek bir yüksek kaliteli görüntü almak yerine, tek tek daha parazitli karelerin video akışını alabiliyorduk, ama sonra bütün o kareleri biraraya toplayıp çok kaliteli görüntülere çevirebiliyorduk, burada, yerde, sofistike piksel işleme tekniklerini kullanarak ve geleneksel sistemin yüzde biri maliyetine. | TED | بدلاً من تأخذ صورة واحدة عالية جودة، يمكن أن تأخذ تسجيل فيديو من الصور المفردة و الأكثر تشويش، ولكن بعدها يمكنك إعادة تجميع كل تلك الصور معا للحصول على صور ذات جودة عالية جداً باستخدام تقنيات معالجة متطورة للبكسل هنا على الأرض ، بتكلفة قدرها واحد بمئة من النظام التقليدي. |