Kütüphaneci. Çok seksi. Küçük kızıl saçlı bir kız. | Open Subtitles | أمينة مكتبة . إنها ساخنة للغاية ذات شعر أحمر |
- Hey, yo. İki otel çalışanı, adam meyvelere çarptıktan hemen sonra otelden hızlıca kaçan kızıl saçlı beyaz tenli bir kadın görmüşler. | Open Subtitles | موظفان بالفندق شاهدا أثنى ذات شعر أحمر طويل تخرج مُسرعة بعد فترة قصيرة من ضربه الفاكهة. |
Erkek olan siyah saçlı, kadın olan kızıl saçlı. | Open Subtitles | الذكر كان شعره أسود و الأنثى ذات شعر أحمر |
Öyleyse niye şimdi kokluyoruz? Endişeli bir esmer Callen'a doğru geliyor. | Open Subtitles | فلماذا أشمها الآن ؟ أرى ذات شعر أحمر متلهفة قادمة نحو كالن |
Onları bir filmde görmüştüm ve babam genç bir kızıl kafayla oturuyordu. | Open Subtitles | أوقعت بهم بفيلم ذات مره وكان جالساً مع شابه ذات شعر أحمر |
Bakire kanıyla kızıl saçlı bir kız çizdim. | Open Subtitles | فتاة ذات شعر أحمر رسمتها في فوغا بدماء عذري. |
Güvenlik görevlisi bombacının kadın olduğunu söyledi, kızıl saçlı. | Open Subtitles | حارس الأمن يقول أن مُرتكب التفجير سيدة ذات شعر أحمر |
Ofisin veya büron beni aradı elbette fakat geçen akşam, resim çekmeye çalışan kızıl saçlı, iğrenç bir kadını buradan uzaklaştırmak için polis çağırdım. | Open Subtitles | مكتبك أو وكالتك اتصلت بي بالطبع ولكننا اضطررنا إلى استدعاء الشرطة ليلة الأمس لطرد امرأة مقيتة ذات شعر أحمر ناري كانت تحاول التقاط صوراً |
Uçak güvenli bir şekilde Küba'ya indi, içindeki tüm Amerikalılar evlerinin yolunu tuttu, anlaşılamaz bir şekilde şişman adamın biri ve kızıl saçlı çekici bir kadın hariç. | Open Subtitles | وجميع الأمريكيين في الطريق الى منازلهم" "ما عدا زوج واحد مكّون من زوج سمين متزوج من إمرأة" "جميلة ذات شعر أحمر |
Ev sahibi kız arkadaşının kızıl saçlı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال المالك أن العشيقة ذات شعر أحمر |
Billy'nin yanındayken hiç kızıl saçlı bir çocuk gördün mü? | Open Subtitles | " في مكان " بيلي هل رأيتِ من قبل فتاة صغيرة ذات شعر أحمر ؟ |
Ama kızıl saçlı bir ev kadını Maxine'nin yalancı olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | الجميع كذلك ماعدا ربة منزل واثقة ذات شعر أحمر كانت مقتنعة أن (ماكسين) كانت كاذبة |
Diğer açıdan, bir çeşit parlak bir esmer de olabilir. | Open Subtitles | ومن زاوية أخرى شاحبة ذات شعر أحمر |
Monica Moore adında bir kızıl Scranton tarafında derme çatma bir otele giriş yapmış. | Open Subtitles | هناك فتاة ذات شعر أحمر تُدعى مونيكا مور قد سجلت دخول فى فندق ردئ السمعة بخارج مدينة سكرانتون |
Evet, afet bir kızıl. | Open Subtitles | نعم، فتاة ذات شعر أحمر مثيرة. |