"ذات مرة انه" - Translation from Arabic to Turkish

• bir keresinde

1990'daki New York City polis devriminin mimarlarından biri olan Jack Maple bir keresinde bana Central Park koşucu vakasına müdahil olan dedektifleri olaydan bir gün sonra Elaine's barında tutuklamaları kutlarken gördüğünü söylemişti.
جاك ميبل أحد مهندسي تطوير جهاز شرطة نيويورك في التسعينات أخبرني ذات مرة انه شاهد محققين لهم علاقة بقضية مهرولة المنتزه المركزي في ايلينز بعد يوم أو أكثر من وقوع الجريمة يحتفلون بالإعتقال

E.O. Wilson bana bir keresinde karıncalara baktığında -- onları sevdiğini ve onlar hakkında daha fazlasını öğrenmek istediğini söyledi. -- onlara ölçeklerini düşünerek baktığını söyledi.
ويلسون قال لي ذات مرة انه عندما نظر إلى النمل -- كان عاشقا لها ، طبعا، وانه يريد معرفة المزيد عنها -- وقال انه يتطلع بوعي عليهم من وجهة نظر الحجم.

Ja, bir keresinde kafası iyiyken onu satın aldığını bana itiraf etmişti.
اعترف لي (جا) ذات مرة انه كان ثملاً عندما اشتراهم