Bayan Thomas, hepimiz Su Kaydırağı'na gidiyoruz. Hadi sizde gelin. | Open Subtitles | انسة توماس , نحن ذاهبون الى السقوط المرعب , تعالي |
Şimdi oraya mı gidiyoruz, Lepingsville'e? | Open Subtitles | مستشفى أذا هل نحن ذاهبون الى ليبينقسفيل ؟ |
Bobby, biz arabaya gidiyoruz. Döndüğümüzde, köprüye gideriz. | Open Subtitles | بوبى ، اننا ذاهبون الى السيارة ، عندما نعود ، سوف نذهب الى الجسر |
Siz de mi Manali gezisine gidiyorsunuz? | Open Subtitles | هل انتم ذاهبون الى رحلة تسلق الجبل في مانالي أيضا يآ رفاق؟ |
Dostum, tuvalete gidiyorlar! | Open Subtitles | اوه , يا رجل , أنهنّ ذاهبون الى دورة المياه ؟ |
Ne yöne gittiğimizi ve nereye neden gittiğimizi bilemezdik. | TED | ولن نعرف أي طريق كنّا سالكيه، ولماذا نحن ذاهبون الى أين نحن ذاهبون. |
Paris'e gideceğimizi söylemiştim, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكرين اني قلت لك اننا ذاهبون الى باريس |
Büyük Vadiye gidiyoruz. Bizimle gelebilirsin. | Open Subtitles | نحن ذاهبون الى الوادى العظيم أنت يجب أن تذهب معنا. |
Biz savaşa gidiyoruz minikler Ona bakması için bir kadın bulun | Open Subtitles | نحن ذاهبون الى الحرب, يا صغار. إعثروا لها على إمرأة لتعتنى بها. |
Paul, bu aksam bir resim müzayedesine gidiyoruz. | Open Subtitles | بول نحن ذاهبون الى مزاد خيري للفنون الليلة |
Üzgünüm. Buralarda biryerlerde. Partiye gidiyoruz. | Open Subtitles | آسفة، أنها في مكان ما هنا نحن ذاهبون الى حفلة.أتريد أن تأتي؟ |
-Sanat müzesine gitmiyoruz. Marinaya gidiyoruz. | Open Subtitles | لاننا لسنا ذاهبون الى المتحف سنذهب الى مارينا |
Müzeye gitmiyoruz Yat limanına gidiyoruz. | Open Subtitles | لاننا لسنا ذاهبون الى المتحف سنذهب الى مارينا |
- Sen senin, sert davranabileceğini düşüyormusun! Biz, eve bu yoldan gidiyoruz. | Open Subtitles | اتظن انه يمكنك التصرف بقسوة اننا ذاهبون الى المنزل مباشرتاً |
Mary, Galveston'a gidiyoruz. | Open Subtitles | ماري نحن ذاهبون الى جالفستون. هناك عاصفة كبيرة هناك. |
Festivale gidiyoruz. Hani televizyonda ayının bahsettiği festival. | Open Subtitles | نحن ذاهبون الى معرض ترفيهي، اتعرف ذلك الدب الذي يتحدث عنه على التلفاز |
Ultrason gayet güzel geçti. O yüzden bunu kutlamak için sinemaya gidiyoruz. | Open Subtitles | الفحص الصوتي تم بنجاح لذلك نحن ذاهبون الى فلم مشهور |
Kırk dakika uzaklıkta, gölün kıyısında, eski bir binaya gidiyoruz. | Open Subtitles | اننا ذاهبون الى مكان بعيد بناء قديم على بعد 40 دقيقة من البحيرة |
Kısa süre sonra Avustralya'ya gideceğimizi öğrendik. Bu, Sidney Olimpiyatları sırasındaydı. İnsanlar dünyanın sonuna gidiyorsunuz Avustralya'dan ilerde gidecek yer yok diyorlardı. | TED | قريبا جدا، وجدنا أننا قادمون إلى أستراليا، و كان هذا في وقت الألعاب الأولمبية في سيدني و قال الناس أننا ذاهبون الى نهاية العالم، لم يكن هناك مكان للذهاب اليه بعد أستراليا. |
Düğüne mi gidiyorsunuz siz? | Open Subtitles | أأنتم جميعا ذاهبون الى حفل زفاف؟ |
Yamaca mı gidiyorlar? | Open Subtitles | انهم ذاهبون الى البحر المفتوح ؟ |
Kaliforniayaya gittiğimizi sölediğimizde... polisin kalp krizi geçirceğini düşünmüştüm | Open Subtitles | اعتقد ان الشرطى كادت ان تصيبه ازمة قلبية عندما قلنا أننا ذاهبون الى ولاية كاليفورنيا. |