"ذاهِب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyorsun
        
    • gidecek
        
    • gideceğim
        
    • gideceksin
        
    Los Angeles'a neden gidiyorsun? Open Subtitles لذا هكذا يَجيءُ أنت ذاهِب إلى لوس أنجلوس؟
    Evine mi gidiyorsun, anne? Open Subtitles هَلْ أنت ذاهِب إلى بيتِكَ، أُمّ؟
    Yangına mı gidiyorsun baba? Open Subtitles هَلْ أنت ذاهِب إلى النيرانِ، أبّ؟
    Başka yerin yoksa babam hafta sonu için San Francisco'ya gidecek. Open Subtitles الأَبّ ذاهِب إلى سان فرانسيسكو ل عطلة نهاية الإسبوع.
    Biliyorsun, bu oyun New York'a gidecek. Open Subtitles تَعْرفُ، هذه المسرحيّةِ ذاهِب إلى نيويورك.
    - Kaporta için Richie'ye gideceğim. Open Subtitles أَنا ذاهِب إلى ريتشي. أنا سَأَتْركُه يَعمَلُ هو.
    Sen boktan bir üniversiteye gideceksin, ben de Yale'e. Open Subtitles أنت ذاهِب إلى كليَّتك القذرة وأنا ذْاهبةُ إلى يايل
    Başkanlık Sarayı'na gidiyorsun değil mi ? Open Subtitles أنت ذاهِب إلى قصر الرّئيسِ، أليس كذلك؟
    Polis komedi okuluna falan mı gidiyorsun? Open Subtitles أنت ذاهِب إلى مدرسة كوميديا شرطي؟
    Bu yüzden mi Kudüs'e gidiyorsun? Open Subtitles هَلْ الذي لِماذا أنت ذاهِب إلى القدس؟
    Başka bir kızla buluşmaya gidiyorsun, değil mi? ! Open Subtitles أنت ذاهِب إلى انظرْ إمرأة أخرى!
    Ve sen Hayber Geçidi'ne gidiyorsun. Open Subtitles وأنت ذاهِب إلى ممر خيبر.
    Tekneye mi gidiyorsun? Open Subtitles أنت ذاهِب إلى المركبِ؟
    - Neden Acapulco'ya gidiyorsun? Open Subtitles لذا، لماذا ذاهِب إلى Acapulco؟
    Arif, Muzaffarabad'a mı gidecek? Open Subtitles هَلْ عارف ذاهِب إلى مظفر آباد؟
    -Üniversiteye gidecek misin? -Hayır. Open Subtitles -هَلْ أنت ذاهِب إلى مدرسةِ الخريجين؟
    -Düğüne gidecek misin? Open Subtitles -هَلْ أنت ذاهِب إلى الزفاف؟
    Ben gidiyorum. Sen gidecek misin, Lar? Open Subtitles أنا ذاهِب أأنت ذاهِب يا (لار)؟
    Sana sormayı unuttum. Yarın sabah, softball maçına gideceğim. Open Subtitles نَسيتُ سُؤالك صباح الغد، أَنا ذاهِب إلى مباراة بيبسبول
    Karım orada olacak, ailesi de, ve hafta sonunda da bir tekneye bakmaya gideceğim. Open Subtitles أَنا ذاهِب لتناول العشاءِ مَع زوجتِي ووالديها وفى عطلة نهاية الأسبوع سَأَذْهبُ لأعاين مركب
    İyi sağ çaktın ama cehenneme gideceksin. Open Subtitles خطّاف نيس الصحيح، لَكنَّك ذاهِب إلى جحيمِ.
    Çok güzel bir otele gideceksin. Open Subtitles أنت ذاهِب إلى هذا الفندقِ اللطيفِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more