"ذبلت" - Translation from Arabic to Turkish

    • solmuş
        
    • kurudu
        
    • solup
        
    • soldu
        
    • kurumuş
        
    • solarsan
        
    Hanım abla, ön avluda çiçekler solmuş Nuran abla neden acaba? Suluyorum ediyorum ama... Open Subtitles لقد ذبلت زهور فناء المنزل على الرغم من أني أسقيها باستمرار
    Büyükannemi solmuş moruk diye çağırarak sen ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تفعل ينادي جدتي أ ذبلت القديمة المحار ؟ ساعدوني
    Çiçek açtı açmasına ama ürün dalında kurudu ve öldü. Open Subtitles الزهرة جاءت لكن الفاكهة ذبلت وماتت على الغصن
    Krypton'la bağları kopan bu karakollar uzun zaman önce solup ölmüştü. Open Subtitles اجتثت من الكربتون، هذه البؤر الاستيطانية ذبلت وهلكت منذ أمد بعيد.
    O yıl Mahkeme'den getirdiği görkemli beyaz şakayıklar bir gecede soldu. Open Subtitles في ذلك العام، نباتات الفاونيا المجيدة التي جلبتها هي من المحكمة الإمبراطورية ذبلت بين عشية وضحاها.
    Ciğerlerine oksijen gitmediğinden kılcal damarları kurumuş. Open Subtitles بدون أكسجين إلى رئتيه,الشعيرات الدموية ذبلت و جَفت
    Ve eğer solarsan, hatırla, Open Subtitles واذا ذبلت تذكروا
    Çiçekleri solmuş. Open Subtitles ♪ و ذبلت أزهارها ♪
    Amına koyum senin, seni kurumuş, solmuş, aşağılık kadın. Open Subtitles تبا لك المجففة ، ذبلت ناضجا.
    - Biraz solmuş ama... Open Subtitles - ذبلت قليلاً لكن...
    Vebalar patlak verdi, ekinler kurudu çocuklar öldü. Open Subtitles الوباء أصابهم، والمحاصيل ذبلت واحتفت الأطفال
    Bu evi satmaya karar verdiğimde o çiçek solup kurudu. Open Subtitles عندما قررت بيع المنزل الوردة ذبلت و جفت
    Ak Ağaç kurudu. Open Subtitles و ذبلت الشجرة البيضاء
    # Gördüğüm en güzel çiçek # # Yavaş yavaş solup gitmekteydi # Open Subtitles "والزهرة الجميلة التي أراها دائماً، قد ذبلت إلى ساق"
    Çiçekler soldu. Çikolatalar eridi. Open Subtitles ذبلت الزهور وذابت الشوكولاتة
    - Fasulyeler kurumuş gibi. - Marullar da buharlaşmış sanırım. Open Subtitles الفاصوليا ذبلت - و الخس تلاشى -
    Ve eğer solarsan, unut. Open Subtitles واذا ذبلت انسوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more