Silahlar, cephane, uyuşturucu, nakit. | Open Subtitles | اسلحه ، ذخيره ، مخدرات ، نـقد انه مركز تسوق شامل |
Kendisinde silah, 1000 kutunun üzerinde cephane ve yaklaşık 100.000 dolar bulundu. | Open Subtitles | وجدوا بحوزتها كميه كبيره من الأسلحه .. و أكثر من 1000 صندوق ذخيره و حوالى مائه ألف دولار |
Gemiler siperlerde bir deri bir kemik kalmış adamları rahatlatmak için yeni askerler ve cephane getirdi. | Open Subtitles | السفن كانت تأتى حاملةً ...قوات جديده و ذخيره لتستبدلها بالرجال... المجهدين فى الخنادق |
- Cephanen var mı, Junior? | Open Subtitles | -الديك اي ذخيره يا "جونيور"؟ |
Daha büyük sorunlarınız var. Adamların kışlık giysi ve cephanesi yok. | Open Subtitles | لديكم مشاكل اكبر فالرجال ليس لديهم ملابس شتويه او ذخيره كافيه |
Yiyeceğimiz yoktu. cephanemiz yoktu. Hava çok soğuktu. | Open Subtitles | لا يوجد طعام ,لا توجد ذخيره فقط يوجد البرد الشديد |
Bir delik açın! Delik açın! Bende cephane var! | Open Subtitles | افسحوا, افسحوا لدي ذخيره خذوا ما تريدون |
Geldiğinizi duydum. Bir cephane çöplüğü vardı. | Open Subtitles | سمعت انكم قادمون و كان هناك مخزن ذخيره |
Bu süre, hem tankların çöl şartlarında kullanılabileceği hem de su, yakıt ve cephane ikmalinin sağlıklı bir şekilde yürütülebileceği maksimum süreydi. | Open Subtitles | لأن هذه المده كانت اقصى ما يمكن استعمال ...الدبابات فيه و كان عددها محدود بالفعل كذلك بسبب صعوبة عملية الأمداد، من ماء و وقود و ذخيره |
Ama cephane lazım bana! | Open Subtitles | لكني احتاج الى ذخيره |
Upham, cephane getir ulan! | Open Subtitles | أوفام.. احضر لنا ذخيره |
cephane ara. | Open Subtitles | فتشي على ذخيره معه |
- cephane ve çorap istiyorum. | Open Subtitles | -اريد ذخيره و جورب |
Sağlam cephane. | Open Subtitles | ذخيره كامله |
- Fazla Cephanen var mı? | Open Subtitles | -هل لديك ذخيره اضافيه؟ |
Hem beyaz hem de cephanesi bitti. | Open Subtitles | إنه أبيض و لا يملك أي ذخيره |
Yiyeceğimiz, cephanemiz yoktu. Hava soğuktu. | Open Subtitles | لا يوجد طعام ,لا توجد ذخيره فقط يوجد البرد الشديد |
Tamam, cephanemiz kısıtlı. | Open Subtitles | نحن لدينا ذخيره محدوده |