"ذعرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • panikledim
        
    • Paniğe
        
    • panik
        
    • Korktum
        
    • panikleyip
        
    panikledim, ne halt edeceğimi bilemedim. Open Subtitles وجرذان أيضاً، ذعرت لم أكن أعرف مالذي علي أن أفعله
    Hatta sen olucaksın diye panikledim. Open Subtitles على الرغم من أنني ذعرت نوعاً ما واعتقدت أنه قد يكون أنت
    panikledim. Arabayla uzaklaştım. Open Subtitles لقد ذعرت , و قدت سيارتي مبتعداً
    Onu gördüğümde Paniğe kapıldım ama bunu ustaca gizledim Open Subtitles أعترف أنني ذعرت حين رأيتها لكنني أظنني غطيت الأمر بزعامة
    Gerçekten de ilk Pazartesi gününüzde ne yapacağınızı çok merak ediyorum fakat benim yaptığım şuydu: panik oldum. TED حسنا، أنا أود فعلا أن أعرف ماذا ستفعل في أول صباح ليوم الاثنين، و لكن هاكم ما فعلته أنا: لقد ذعرت.
    Biliyorum daha önce aramalıydım. Bir anda Korktum ve oradan ayrıldım. Open Subtitles أعلم أنني كان يجب أن أتصل من قبل، لكني ذعرت ورحلت
    ve babamın 'güvenilmeyecek biri olduğumu' düşünmesini istemedim. panikleyip arabayı göle attım. Open Subtitles ولم ارد ابي ان يعتقد انه لا يستطيع ان يثق بي لذا ذعرت واغرق السيارة
    panikledim, telaşa kapıldım. Open Subtitles حسنا . ,انا ذعرت اصبحتُ مرتبكَ
    Seni dolaba o şekilde soktuğum için kusura bakma. panikledim. Open Subtitles آسف لإبقاءك في الخزانة , لقد ذعرت.
    O benim suçumdu baba. Ben panikledim. Open Subtitles لقد كان خطأي يا أبي، لقد ذعرت.
    Durmuştum, oradan göt herif kornaya bastı bende panikledim. Open Subtitles ضرب بوق السيارة و شعرت بالذعر و ذعرت.
    panikledim, tamam mı? Open Subtitles لقد ذعرت, فهمتي؟
    Paula, orada panikledim. İşe yaramazın tekiyim ben. Hiçbir şeyi doğru yapmadım. Open Subtitles (بولا),لقد ذعرت هناك كنت عديمة الفائدة لم أفعل أي شيء
    Hayır,onların üstlerine panikledim. Open Subtitles لا، لقد ذعرت عليهم
    Dinle. Yapamadım! Luc içeri girdi ve panikledim. Open Subtitles مرحبا، أنصت لم أحضره، لقد أتى (لوك) و ذعرت
    Haberini duyduktan sonra panikledim. Open Subtitles بعدما سمعت الأخبار ذعرت
    panikledim ve sana vurdum. Open Subtitles لقد ذعرت وضربتك
    panikledim. Open Subtitles إتفقنا؟ لقد ذعرت.
    Paniğe kapıldım. Adamın düdüğü vardı. Open Subtitles أعترف أنّني قد ذعرت, ذلك الرجل كان يملك صفّارة.
    Duman kokusu aldığımı sandım ve Paniğe kapılıp çektim... Open Subtitles ظننت أنني شممت رائحة دخان لذا ذعرت وقم بسحب
    Oh, dün gece kulüpte küçük bir panik nöbeti geçirdim. Open Subtitles لقد ذعرت قليلا في النادي الليلة الماضية. أنت بخير؟
    Onu kurtarmak istiyordum ama Korktum ve sadece kendimi kurtardım. Open Subtitles أردت إنقاذه,حاولت انقاذه لكني ذعرت وفكرت في إنقاذ نفسي
    Gemimizi, bir buz dağına çarptın ve sonra ben panikleyip yolcuları gemiden tahliye etmeye başladım, ama sen bir küçük römorka atlayıp bizi yolumuza döndürdün. Open Subtitles أعني انك حطمت سفينتنا في جبل جليدي بعدها انا ذعرت ورميت الركاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more