Anneni kaybettiğin zaman sen de tattın ama yaşın ilerledikçe göreceksin hiçbir şey kalıcı değil. | Open Subtitles | أتعلم، أعلم أنك ذقت الأمر سابقاً عندما خسرت والدتك، |
Ve şimdi seni daha iyi hissettirmemi bekliyorsun benden çünkü en sonunda reddedilmenin verdiği o acı duyguyu tattın. | Open Subtitles | والآن تريد مني أن أشعرك بتحسن لأنك أخيراً ذقت مر الرفض؟ |
Onu öptüm ve sıcak bir şeyin tadına vardım. | Open Subtitles | قبلته ثم ذقت شيء دافئ. |
tadına da baktım. | Open Subtitles | ولقد ذقت فيها الألم |
Ben tutkuyu tattım, günah ve cinayet işledim. | Open Subtitles | لقد ذقت طعم العاطفة و الجريمة و حتى القتل |
Kızarmış tavuklarını bizzat ben tattım ben şahsen tadı konusuna kefil olabilirim. | Open Subtitles | الآن أنا قد ذقت ذلك الدجاج المقلي بنفسي ويمكنني شخصيا أن أقدر قيمته |
Gözetçiler'in gazabını bir kez tattınız ve dörde karşı birsiniz. | Open Subtitles | قد ذقت غضب الحرّاس والآن أنت مفاق عددا أربعة الى واحد |
Şeytansı kadınlarla ilişkideyken, bir an olsun onların kanını tattınız mı? | Open Subtitles | هل ذقت دمهم؟ |
Hiç Gölge Avcısı kanı tattın mı? | Open Subtitles | هل سبق لك أن ذقت دم صائدو الظلال؟ |
- Hiç örümceğin tadına baktın mı? | Open Subtitles | -هل سبق لك أن ذقت أرجل العناكب؟ |
O öldükten sonra, Rusya'da tekrar tadına baktıktan sonra geri döndüm. | Open Subtitles | بعد أن مات، لقد ذقت ذلك (مرة أخري في (روسيا لقد عدت فقط |
Ben bunu tattım, hem de bir kereden fazla. | Open Subtitles | ذقت هذا من قبل أكثر من مرّة |