"ذكرتها" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsettiğim
• bahsettiğin
• bahsettiği
• bahsettin
• bahsettim
• Bahsettiğiniz
• hatırlattım
• bahsetmiştim
• daha önce

- Sana daha önce bahsettiğim dosyayı hatırlıyorsun değil mi?
يمر به عملاء المباحث تعرف أنها القضية التي ذكرتها لك

Ama bahsettiğim herşeyi değiştirebiliriz. Bir belediye binası açabilir,
ولكن يمكننا ان نغير الامور التي ذكرتها .. يمكننا ان نعيد مفاهيم مجلس المدينة

Az önce bahsettiğin saçma görev.
قد يكون ذلك بسبب المهمّة المثيرة للسّخرية التي ذكرتها للتو

Şu bahsettiğin sola yatma problemine baktım. Baya bir ciddi.
نظرت في مشكلة التمايل التي ذكرتها إنها خطيرة حقاً

Şu bahsettiği cep telefonu olayı var ya? Araştırdım.
بشأن تلك المكالمة الهاتفية التي ذكرتها..

Ama madem ki bahsettin, ...arkadaş arkadaşa ceza keser mi?
لكن بما أنّك ذكرتها الآن هل يعطون الأصدقاء مخالفات لبعضهم البعض ؟

Ondan bahsettim, ilk tepkin,
..ذكرتها وكان اول رد لك

- Tahminim meselenin telefonda Bahsettiğiniz yapısal sorun olmadığı yönünde.
أفترض أنه ليس كذلك. القضية الهيكلية التي ذكرتها على الهاتف.

hatırlattım gerçi ama benim için değerini açıklamadım sana.
انا ذكرتها لك ولكن لم اوضح لك كم هذه الساعة عزيزة علي

Ve uh, geçen hafta bahsetmiştim, ama daha da kötüye gidiyor ve um,
و .. حسناً .. أعلم بأننى ذكرتها الإسبوع الماضي ولكنه شئ سيئ

Ve radyo dalgaları var, az önce bahsettiğim sorunlara sahipler.
وثم لدينا موجات الراديو, لديها القضايا التي ذكرتها للتو

Naaşınız yakıldığında, tüm bu bahsettiğim zehirli maddeler atmosfere bırakılırlar.
في حالة حرق جثتك، جميع السموم التي ذكرتها ستتصاعد في الغلاف الجوي.

Demin bahsettiğim şeyler gibi kötü şeyler de getirdi, ama bunun yanında çok da fazla güzel şey getirdi.
لقد جلبت العولمة العديد من المساوئ، مثل الأشياء التي ذكرتها منذ قليل، ولكنها جلبت العديد من الخيرات أيضًا.

Peki... o telefonda bahsettiğin büyük iş neymiş bakalım?
اذاً ماهي الفرصة الكبرى ؟ التي ذكرتها عن طريق الهاتف ؟

Şu bahsettiğin özel kuvvetlerle iletişime geçmek benim için sorun olmaz.
لكني لن أتردد في مهاتفة القوات الخاصة التي ذكرتها بنفسك

İrtibatların ve görüşmede bahsettiğin ünlü isimlerle senin için sorun olmamalı.
كل هذه الأرقام والأسماء المشهورة التي ذكرتها في المقابلة تؤكد بأن لن تواجه أي مشاكل

Doğru, Jamie'nin bahsettiği şu parti.
أوه صحيح, الحفلة التي ذكرتها جيمي

Bones, Carolyn'ın bahsettiği şeyler dövüş sporları, ateş açma, yaralama dövüşebilen bir kadın olduğunu gösteriyor.
تعرفين يا بونز, كل تلك الأمور التي ذكرتها كارولين تعرفين, فنون القتال الحربية, الرمي, الاعتداء... .

Çiftlik evinde bulduğun aletten doktora bahsettin.
الأداة التي وجدتها في بيت المزرعة، التي ذكرتها للطبيب.

E-mailinde iş gezinden bahsettin nehirden hiç bahsetmedin.
اه، في البريد الإلكتروني الخاص بك، والتي ذكرتها في رحلة عمل في فيلادلفيا، ولكن،لم يزكر شيئا عن نهر.

daha önce bahsettim mi bilmiyorum,
لا اعلم اذا ذكرتها مسبقاً

CA: Yani, şimdiye kadar Bahsettiğiniz sayıların hiçbiri, son yıllardaki diğer enfeksiyonlardan farklı değil.
كريس أندرسون: لا رقم من الأرقام التي ذكرتها إلى الآن مختلف عن أي إصابات أخرى في السنوات الأخيرة.

Ayrıca Rosewood'ta olan en iyi şeyin iki arkadaşınızı öldüren katilin mahkemeye çıkışı olduğunu hatırlattım.
لكني ذكرتها ايضا ان واحد من روزوود على وشك ان يتحاكم بقتل صديقتكم

Geçen haftaki toplantıda bahsetmiştim.
لقد ذكرتها في أجتماع الأسبوع الماضي