"ذكيَ" - Translation from Arabic to Turkish

• zekice
• Zeki

Mahkemeye itiraz edememiş, zekice bir karar bile verememiş.
هو لا يَستطيعُ أَنْ يُعارضَ بما فيه الكفاية للمحكمةِ لإتِّخاذ قرارَ ذكيَ.

Pekala, dahiyane bir şeye ihtiyacın var, kurnaz ama zekice.
حَسَناً، تَحتاجُ إلى يَعمَلُ شيءُ رائعُ ذلك غير ملحوظُ لكن ذكيَ.

Bu da çok zekice.
نعم. ذلك كَانَ ذكيَ أيضاً.

Böyle iyi bir terfii elde edebilmek için çok Zeki olmalısınız.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ ذكيَ جداً للحُصُول على الترقيةِ الجيّدة جداً.

Yani bu onurlu makinist programını alabilmek için Zeki olman gerektiğini söylemek istedim.
أَعْني، أنك ستصبح ذكيَ و جميلَ للحصول على الشرفِ في الدخول هندسة البرامجِ.

Kesinlikle. O işi yapabilecek kadar Zeki olduğunu biliyorum.
بالضبط أَعْرفُ بأنّك ذكيَ' بما فيه الكفاية لتؤدَي تلك الوظيفة

Bu işi tek başına planlayacak kadar Zeki değilsin.
أنت لَسْتَ ذكيَ بما فيه الكفاية للوَضْع هذا الشيءِ سوية لوحدك.

Zeki olmak zorunda değilsin.
أنت لَسْتَ بِحاجةٍ إلى أَنْ تَكُونَ ذكيَ.

Dünyanın, evrenin ortasında olduğuna inanıyordu ve herkes ona çok Zeki olduğu için inandı.
إعتقدَ بأنّ الأرضَ كَانتْ مركز الكونِ، وكُلّ شخص إعتقدَه، لأنه كَانَ ذكيَ جداً.

Herkes, Galilo çok Zeki olduğu için ona inandı.
كُلّ شخص إعتقدَ ذلك لأنه كَانَ ذكيَ جداً.

Aradığın adam elini tabuta dayamayacak kadar Zeki mi?
غاي تُريدُ ذكيَ جداً لوَضْع أيديه على a صندوق؟