"ذلك أول" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilk
        
    Ve aslında bu bir askerî strateji konseptinin ilk defa iş dünyasına tanıtılmasıydı. TED وكان ذلك أول تقديم لمفهوم عسكري بالأساس للاستراتيجية في عالم الأعمال.
    İlk olarak 1800'lerin sonunda, Georg Cantor tarafından yapılmış. TED لقد تم تحقيق ذلك أول مرة من قبل جورج كانتور، في أواخر ١٨٠٠
    İlk düşündüğüm şey olaya bir programcı gözüyle bakmaktı. TED كان ذلك أول شيء فكّرت أن المبرمج سيضطلع بالقيام به.
    Beklenmedik, muhteşem şeyler bulmaya yönelik ilk dersimdi. TED لقد كان ذلك أول دروسي في اكتشاف أشياء غير متوقعة ورائعة.
    Bu ilk yaptığım, bir tür oyun şeyiydi, benim ciddi oyunum. TED و كان ذلك أول لعبة لعبتها، لعبتي الجادة
    Ve eğer bu başarılı olursa bir konektomdan hafızayı okumanın ilk örneği olacak. TED و إذا نجحنا في ذلك، سيكون ذلك أول مثال لقراءة الذاكرة من خلال شبكة عصبية.
    Şey, ilk sabahında seni şımartmaya aldırmıyorum ama, bu şehirde 10:30 da kahvaltı yapan tek insan sensin herhalde. Open Subtitles لا امانع ان أرتب لك ذلك أول صباح و لكنى اعتقد انك الشخص الوحيد فى البلدة الذى يتناول أفطارة فى ال العاشرة و النصف
    Ama sabah ilk iş konuşacağız. Yarın sabah, ofisimde. Open Subtitles و لكن سيكون ذلك أول شئ فى الصباح فى مكتبى فى الصباح
    Bunun ölümünü duyduğundan beri gösterdiğin ilk üzüntü belirtisi olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هذا أفضل أتدرى أن ذلك أول تعبير أظهرته .... يدل على الحزن
    Bu senin ilk avın, tilki yakalayacaklar ve yanaklarına kan sürecekler. Open Subtitles اذا كان ذلك أول صيد لك ففى حالة اذا ما أمسكوا ثعلبا فسوف يلطخون كل وجنتيك بالدم
    Şişş, yapmamalıyız. Yarın ilk iş, sinyorayı ikna etmek için bir şeyler yapacağım. Open Subtitles أصمتي,لايجب أن نتحدث في ذلك.أول شيء, سأفعله بالصباح,هوالتحدث مع السيدة
    İlk kez aynı fikirde olduğumuz bir şey çıktı. -Lane'in güvende olmasını istiyorum. Open Subtitles أَعتقدُ ذلك أول شيء أنت وأنا إتّفقنا عليه.
    Keskin nişancının ilk önce bunu hesaba katması gerekir. Open Subtitles ذلك أول شيء كَ القنّاص يَجِبُ أَنْ يَأْخذَ في الحسبان.
    Hayır. Öyleyse bu ilk olurdu değil mi? Open Subtitles لا , ولكن من الناحية الثانية سيكون ذلك أول مرة ..
    Sence, bu işin arkasında kim varsa, benim gideceğim ilk yer olarak orayı düşünmez mi? Open Subtitles ألاّ تعتقد أن من وراء ذلك سيفكر بأن ذلك أول مكان سأذهب إليه ؟
    O adı ilk duyduğumda bakmıştım. Open Subtitles تحققت من ذلك أول ما ورد هذا الإسم لأول وهلة
    Bu ilk defa meydana geldiğinde, büyük bir heyecan içindeydin. Open Subtitles حدث ذلك أول مرة و أنتِ في حالة انفعال انفعال عاطفي شديد
    Savunmam olarak da denediğim ilk şey o değildi. Open Subtitles أنت تعرف اساليبي لم يكن ذلك أول شيء حاولت فعله
    Şansın varsa ilk kez bunu görmüş olursun. Open Subtitles حسناً, إذا كنتي محظوظة, فقد تحصلين على الفرصة لتشاهدي ذلك أول مره
    Bu, yılbaşı için istediğim ilk şeydi, biliyor musunuz? Open Subtitles تعلمين,ذلك أول شيء أتذكر أني طلبته في عيد الميلاد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more