Kaza olduğunu sanıyordum. Ben de öyle ama bir sürü tuhaf şey oluyor. | Open Subtitles | نعم ، اعتقدت ذلك أيضاً ولكن الكثير من الأشياء الغريبة تحدث أشياء مضحكة |
Ben sadece kendi adıma konuşurum. Sen de öyle yapmalısın. | Open Subtitles | إسمعي، إنني أتحدث نيابة عن نفسي، ويجدر بك ذلك أيضاً. |
Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca Bunu da kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً. |
Şimdi, siz harika insanlar olduğunuza göre belki beni eğlendirebilir ve Bunu da hep birlikte söyleyebilirsiniz. | TED | الآن، بما أنكم حقا رائعين، فربما ستسايرونني و ترددون ذلك أيضاً جميعاً. |
Neden daha sonra aramıyorsun... O da olmaz çünkü evleni... | Open Subtitles | لماذا لا تتصل بى لا يمكن ذلك أيضاً لأننى سأتز؟ |
Herhalde Onu da benim planladığımı düşünüyorsundur. | Open Subtitles | أفترض أنكم تعتقدون أنني زرعت كلّ ذلك أيضاً |
- Bazen olmayan şeyleri görüyorum. - Hayır. Ben de gördüm. | Open Subtitles | ـ أحياناً أتوهم رؤية أشياء ـ لا، لقد رأيت ذلك أيضاً |
Benim için de bunu bulmanın bir veya iki uykusuz gece sürmediğini söylersem yalan söylemiş olurum. | TED | وسأكذب فيما لو قلت أن هذا الأمر لم يؤرقني لليلة أو ليلتين، في محاولة مني لمعرفة ذلك أيضاً. |
Ben de öyle sanıyordum ama onun çalışında başka bir şey var. | Open Subtitles | لم أكن أظن ذلك أيضاً لكن هناك شيء يكمن في طريقة عزفه |
Senin de öyle düşündüğü sanıyordum? | Open Subtitles | وبعد الأسبوع الذي جعلتك تعيشينه ستودّين ذلك أيضاً |
Ben de öyle düşünüyordum ama bunun satacağını söylediler. | Open Subtitles | إعتقدتُ ذلك أيضاً لكنّهم قالوا أنّها تساعد على البيع |
Ben de öyle düşündüm. Buna emindim ama sen düşünmedin! | Open Subtitles | كنت أظن ذلك أيضاً بل كنت واثقاً من ذلك ولكنك لم تعرف |
Bunu da gördüm. Onu bu yüzden mi öldürdün Jack? | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك أيضاً ألهذا السبب قتلتها، جاك؟ |
- Beni durduramazsınız. - Bunu da biliyorum. | Open Subtitles | انت لن تستطيع ان توقفنى انا أعرف ذلك أيضاً |
Bunu da internetten alamazsınız. | Open Subtitles | و لا يمكنك أن تحصل على ذلك أيضاً على الإنترنت |
İstese onunla cehenneme giderdin, O da bunu isterdi tabii. | Open Subtitles | ستذهب للجحيم لو طلبت منك. و هي ستفعل ذلك أيضاً |
Evet tereyağını çalan... ama Onu da ögretti.. | Open Subtitles | نعم صحيح بإنني سرقت قليلاً من الزبده لكنني علمتها بإن تفعل ذلك أيضاً |
Yüzde 27 obezite oranı, bu ülke için bile, yüksek ve diyabet de bunu takip ediyor. | TED | إن معدل 27 في المائة من السمنة لهو معدل مرتفع، حتى بالنسبة لهذا البلد، ونسبة الإصابة بالسكر تقارب ذلك أيضاً |
Geride kalanlar devam etmek zorunda. Bunu Sen de denemelisin. | Open Subtitles | لقد واصل باقي العالم حياته، عليكَ محاولة فعل ذلك أيضاً. |
Sen onu şişirene kadar O da öyle düşünüyordu. | Open Subtitles | كما ظنت هي ذلك أيضاً حتى بدأتِ تعظّمين من شأنها. |
Evet, eminim büyük annesi de böyle bir şey yaptığını düşünmüyordur. | Open Subtitles | حسنّ ، أراهن على أن جدته لم تظن ذلك أيضاً |
Güzel bir öykü. Bunun da hakkını verelim. | TED | قصة جميلة. صفقوا له على ذلك أيضاً. |
Bende o olduğunu düşünmüştüm, Daha iyisini dene,daha hızlı | Open Subtitles | فكرت في ذلك أيضاً. عليكَ أن تحاول مرة أخرى. أسرع! |
Kızlarla takılman gerekiyor. Baban da böyle düşünüyor. | Open Subtitles | -تحتاج للخروج مع العديد من الفتيات ووالدك يعتقد ذلك أيضاً |