Şu haberlere çıkan güvenlik görevlisi iyileşecek miymiş? | Open Subtitles | هل سيكون ذلك الحارس الأمنيّ الذي ظهر بالأخبار بخير؟ |
Şu eli kancalı güvenlik görevlisi gibi 5 milyon dolar tazminat almak istiyorsan hiç şansın yok. | Open Subtitles | إن كنت تحاول الحصول على تسوية بخمسة ملايين كما فعل ذلك الحارس اللعين فلن يحالفك الحظ فقد أضفت زراً احتياطياً |
Şuradaki güvenlik görevlisi birkaç gün önce modeli 95-99 arası olan sarı Sedan kullanan bir adam gördüğünü hatırlıyor. | Open Subtitles | لكن ذلك الحارس هناك يتذكّر رؤية رجل منذ بضعة أيّام في سيّارة سيدان ذهبيّة موديل آخر التسعينات. |
Korkunun sarı gücü tarafından yutuldu ve bu muhafız, yok etmek istediği şeytana dönüştü. | Open Subtitles | إلتهم جسده بالضوء الأصفر للخوف، وأمسى ذلك الحارس الشر المدقع الذي أراد القضاء عليه. |
Korkunun sarı gücü tarafından yutuldu ve bu muhafız, yok etmek istediği şeytana dönüştü. | Open Subtitles | إلتهم جسده بالضوء الأصفر للخوف، وأمسى ذلك الحارس الشر المدقع الذي أراد القضاء عليه. |
Enayi. Ama o güvenlikçi beni kesin hatırlar. | Open Subtitles | المغفّل ، إلا أنّ ذلك الحارس يتذكّرني تماماً |
Patron, o güvenlikçi... - Sen değil. Sen. | Open Subtitles | ..يا زعيم ذلك الحارس الشخصي ليس أنت ، أنت - |
Peki, güvenlik görevlisi sadece bir el ateş etmiş. | Open Subtitles | حسنا .. ذلك الحارس سالأمني أطلق طلقة واحدة |
O güvenlik görevlisi aşağı yukarı 6 metre uzağımdaydı. Sıktığı hiçbir mermi yakınımdan bile geçmedi. | Open Subtitles | أنت مخطئ، ذلك الحارس كان على بعد 20 قدم مني |
- güvenlik görevlisi senin arkadaşın, değil mi? | Open Subtitles | -أنت صديق ذلك الحارس, أليس كذلك؟ -أجل أعتقد ذلك |
Oraya kadar gelmişken ve güvenlik görevlisi tarafından kapı dışarı edilince ben de... | Open Subtitles | وصلت لهذه الحد فقط لكي يرسلني ذلك الحارس بعيدًا .... وحينها |
güvenlik görevlisi nerede? | Open Subtitles | أين ذلك الحارس الأمنيّ؟ |
güvenlik görevlisi nerede? | Open Subtitles | أين ذلك الحارس الأمنيّ؟ |