"ذلك الحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu aşkı
        
    • Bu aşk
        
    • bu sevgiyi
        
    • sevgi
        
    • o aşkı
        
    • o aşkın
        
    • bu aşkın
        
    • o aşk
        
    O sadece bu aşkı yaşamak, sevgilisinin dokunuşlarını hissedip, sesini duymak istiyor. Open Subtitles هي فقط أرادت أن تعيش ذلك الحب لكي تشعر فقط بوقع صوته
    Seni doğurduğum için en azından bana bu aşkı bir anı olarak saklamamda yardım et. Open Subtitles منذ أن ولدت ساعدني على الأقــل لأبقـي ذلك الحب كـ ذاكرة
    Tek istediğim seninle vakit geçirmek Bu aşk. Open Subtitles كلّ ما أريده هو نقضى بعض الوقت سويا ذلك الحب
    bu sevgiyi tadan biri olarak kendimi kutsanmış addediyorum. Open Subtitles إني أعتبر نفسي مباركه بأن أكون أنا من إستقبلت ذلك الحب
    Bu derin sevgi, kayıpla yüzleştiğimde beni acıya karşı korunmasız yapıyor. TED ذلك الحب الغالي جلب لي ألماً عظيماً لخوفي من خسارته
    Ama o aşkı almalısın kardeşim ve Allah'ın takdirine inanmalısın. Open Subtitles لكن عليك أن تنتزع ذلك الحب, يا أخي، وعليك أن تثق بقدرة الله.
    Ve o aşkın çocuğu, sendin. Open Subtitles والطفل الناتج من ذلك الحب هو أنت
    Biliyorum tamam mı? bu aşkın nihai olacağını düşünüyorsun, o zaman bu bildiğinden vazgeçecek demektir. Open Subtitles أتعلمين ، تعتقدين أن ذلك الحب سيكون للأبد و لكن تُدركين أنك تُقدِّمين الكثير
    Seni doğurduğum için en azından bu aşkı bir anı olarak saklamama yardım et. Open Subtitles منذ أن أنجبتك على الأقل ساعدتني على أبقاء ذلك الحب كـ ذاكرة
    Bir gün sonunda bu aşkı bulmuş ve harika bir şeymiş. Open Subtitles وفي يوم ما وجد أخيراً ذلك الحب وقد كان رائعاً.
    Kendi içine, yeterince derine bakarsan bu aşkı bulacaksın. Open Subtitles انظر عميقاً كفاية بداخلك ستجد ذلك الحب
    Ya bu aşkı nikâhtan sonra bulursam? Open Subtitles وماذا إذا وجدت ذلك الحب بعد الزواج ؟
    bu aşkı... Nasıl durdurabilirim? Open Subtitles ذلك الحب ، كيف يمكنني أيقافــه ؟
    Çünkü iki buçuk hafta önce bütün Bu aşk saçmalıklarından evvel... Open Subtitles ..لأنه وقبل أسبوعان ونصف قبل ذلك الحب الكبير الإحساس
    Boşanmadan sonra tek oğlunu bir kere bile ziyaret etmedin ama yinede Bu aşk yeterince değerli ki onu asla kaybetmeyeceksin. Open Subtitles لم يسبق لك أبداً بأن زرت ابنك الوحيد بعد الطلاق. وحتى الان ذلك الحب ثمين بما فية الكفاية بحيث انك لن تخسره
    Anlaşılan Bu aşk bir şeyler yapabilecek tek olguydu ve yaptı da. Open Subtitles وبدا وكأن ذلك الحب... سيكون الشيء الوحيد الذي سيحدث الفارق، وذلك ما حدث
    bu sevgiyi nerede bulabilirsin, Peyton? Open Subtitles لذا اين ستجدين ذلك الحب, بايتون ؟
    - Çünkü eğer beni sevdiyse ve zamanının bir dakikasını bile bana ayırmadıysa o zaman sevgisi hiçbir şey ifade etmiyor ve ben bu sevgiyi istemiyorum. Open Subtitles - لأن لو استطاع أن يحبّني - بدون أن يعطيني دقيقةً واحدة من وقته عندها لا يعني ذلك الحب شيئاً ولا أريد هكذا حب
    Kırkbim kardeş gelse... bir okadar sevgi gelse... benimkine erişemez. Open Subtitles اربعين الف شقيق لن يستطيعوا مجاراة ذلك الحب ماذا
    Ben o aşkı sana vermiştim. Open Subtitles بينما انا اعطيتُ ذلك الحب لك
    Ben de, yüzümde o aşkın yaralarından taşıyorum. Open Subtitles لدي ندبة من ذلك الحب على وجهي
    O halde Tanrı gözünü bu aşkın güzelliğini görmek için daha çok açmalı. Open Subtitles ربما على الرب فتح عينه بشكل أوسع لرؤية جمال الأمر ذلك الحب
    Bana gösterdiğin o aşk içinden mi geldi, onların zoruyla mı oldu? Open Subtitles , كلّ ذلك الحب الرائع الذي أعطيتينيه هل كان ذلك منكِ أم منهم ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more