"ذلك الولد" - Translation from Arabic to Turkish

    • O çocuk
        
    • Bu çocuk
        
    • o çocuğu
        
    • O çocuğun
        
    • Bu çocuğu
        
    • o çocuğa
        
    • Şu çocuk
        
    • o çocuktan
        
    • Çocuk
        
    O çocuk bir canavar. Karın da gerçek bir kıç ağrısıydı zaten. Böyle olduğu için yat kalk şükret. Open Subtitles ذلك الولد المتوحّش وزوجتك الغبية الحمقاء ، ما الشيء الأفضل الذي سيحصُل لك
    O çocuk bir samanlıkta saklanıyor. Open Subtitles فقط ، مزحة او خدعة لاختفاء ذلك الولد في الحضيرة
    Bu çocuk senin arkadaşın... ve masa örtüsünü yemek istese bile sesini çıkarma, anlaşıldı mı? Open Subtitles ذلك الولد فى رفقتك وإذا أراد أن يأكل مفرش المائدة فستسمحين له بذلك
    Ya o çocuğu ara sıra eve çağırsaydım ne olurdu? Open Subtitles وماذا إن أحضرت ذلك الولد إلى منزلي من آنٍ لآخر؟
    Hayır, O çocuğun senden daha iyi olduğunu bana söyleme çünkü değil. Open Subtitles لا تخبرني بان ذلك الولد افضل منك لانه ليس كذلك
    Adamım,ben Bu çocuğu 16 yaşımdan beri dövüyorum Open Subtitles إننى كنت أضرب ذلك الولد منذ أن كنت فى السادسة عشر
    Epeydir dışarıdaki hayata uzağım ama o çocuğa restoranda çakacak mısın? Open Subtitles كنت في السجن لوقت طويل هل ستمارسين الجنس مع ذلك الولد في المطعم؟
    - Şu çocuk şikâyet dilekçesi vermiş. Open Subtitles ذلك الولد رفع شكوى إلى المدينة
    O çocuk bir samanlıkta saklanıyor. Open Subtitles فقط ، مزحة او خدعة لاختفاء ذلك الولد في الحضيرة
    Hayır, bilemezsin, saraydaki O çocuk bendim. Open Subtitles لا. لا ، أنت لا تعرف أنا كنت ذلك الولد الذي في القصر
    O çocuk doğru yoldan saptı ve karanlık olanda kayboldu. Open Subtitles ذلك الولد إبتعد عن الطريق وفقد إلى المظلم الواحد.
    O çocuk devamlı aradı burayı ve buraya delirmiş gibi uğradı. Open Subtitles ذلك الولد إتّصل هنا وجاء الى هنا كأنّه مجنون
    Arkamı döndüğümde O çocuk orada bekliyordu, Open Subtitles وعندما إستدرتُ، كان هناك ذلك الولد الصغير هناك
    Bu çocuk senin arkadaşın... ve masa örtüsünü yemek istese bile sesini çıkarma, anlaşıldı mı? Open Subtitles ذلك الولد فى رفقتك وإذا أراد أن يأكل مفرش المائدة فستسمحين له بذلك
    Kararım şudur ki Bu çocuk bizimle şehrimizde kalacak. Open Subtitles لقد قررت أن ذلك الولد يجب أن يبقى هنا معنا في مدينتنا
    Bu çocuk diğer insanların bedenlerini... nasıl giyebileceğini biliyor, aynı insanların takım elbise giymesi gibi. Open Subtitles ذلك الولد يعرف كيفية الارتداء ارتدى أجسام الناس الآخرين إنه يلبس حُلة مثل الناس
    James Wakeley'nin ortaya çıkacağını biliyordum tıpkı o kurşunun o çocuğu vurduğunda, yoluna devam edeceğini bildiğim gibi. Open Subtitles لقد عرفت ان جبمز ويكلي سيظهر مثلما عرفت عندما اصابت تلك الرصاصة ذلك الولد انها ستواصل رحلتها
    o çocuğu kendi oğlummuş gibi sevdim. Open Subtitles نشأت على محبة ذلك الولد لقد كان مثل ابني
    Neden evinde o çocuğu hırpaladın? Open Subtitles إذاً، ما الذي جعلك تضايق ذلك الولد الصغير في منزلك ؟
    O çocuğun kaç yaşında olduğunu öğrendiğinde... kendini çok gülünç hissetmiş olmalısın. Open Subtitles لابد أنكَ شعرت بالسخافة عندما إكتشفت ،كم كانَ عمر ذلك الولد
    Adamım,ben Bu çocuğu 16 yaşımdan beri dövüyorum Open Subtitles إننى كنت أضرب ذلك الولد منذ أن كنت فى السادسة عشر
    o çocuğa vurmamalıydın. Open Subtitles يا سليم كان عليك ألاتضرب ذلك الولد
    Kumsaldaki Şu çocuk, orada. Open Subtitles ذلك الولد على الشاطئ
    Chloe o çocuktan iki buçuk ay büyükmüş. Open Subtitles كلوي أكبر من ذلك الولد بسنتين ونصف
    Ani, benim için hep Tatoonie'deki o küçük Çocuk olacaksın. Open Subtitles آني ستظل دائماً ذلك الولد الصغير الذي عرفته على تاتوين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more