Buraya sadece tekrar güvenli olduğunu düşündüğü için taşınmıştır, yani Bunu ona yapan adam ya taşındı ya da öldü. | Open Subtitles | لقد عادت الى هنا لأنها ظنت ان ذلك آمن اذا الرجل الذي فعل ذلك بها اما انه انتقل او مات |
Hem burada kalırsan Bunu ona kimin yaptığını da asla bulamazsın. | Open Subtitles | وإذا بقيت هُنا ، فلن تكتشف أبداً من فعل ذلك بها |
Bunu ona biri yaptıysa eğer eğer biri onu astıysa o kişinin bunun hesabını vermesini sağlayacağım. | Open Subtitles | و إن قام أحدهم بفعل ذلك بها إن قام أحدهم بشنقها حتى الموت فسأحرص على أن يدفع ذلك الشخص الثمن |
Nina'nın ilk avukatı Bunu ona yaptı. | Open Subtitles | محامي الدفاع الأصلي الخاص بنينا هو من فعل ذلك بها |
Ona bunu yapamam. Ve kesinlikle kızına da yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل ذلك بها وبالتأكيد لا يمكنني أن أفعل ذلك بابنتها |
Hey, unutma. Bunu ona sen yaptın. Ben değil. | Open Subtitles | مهلاً ، تذكر أنك من فعلت ذلك بها ، لستُ أنا |
Bunu ona yapanın aklında çok özel bir amaç varmış. | Open Subtitles | أى كان الشخص الذي فعل ذلك بها فهو لديه هدف مُحدد بعقله |
- O, Auschwitz'e gitmeyecek! Bunu ona asla yapmam. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك بها,ستأتي معي الى فيينا |
O halde Bunu ona nasıI yaptın? | Open Subtitles | إذاً كيف أمكنك أن تفعل ذلك بها ؟ |
Karın, Bunu ona yapmayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا زوجتك بأنكَ لن تفعل ذلك بها |
Yüzündeki şu ifadeyi yok et ve Bunu ona yapanı bul. | Open Subtitles | لذا , أبعد عنّي تلك ... النّظرة و أعثر على من فعل . ذلك بها |
Bunu ona yaptılar. Çıkıyoruz buradan. | Open Subtitles | لقد فعلوا ذلك بها سوف نخرج من هنا |
Bunu ona kim yaptıysa, çok özel bir plânı var. | Open Subtitles | من فعل ذلك بها فإن لديه أهداف محددة |
Bunu ona ben yaptım. | Open Subtitles | لا أستطيع . فأنا من فعل ذلك بها |
Bunu ona benim yüzümden mi yaptılar? | Open Subtitles | هل فعلوا ذلك بها بسببي؟ |
Miranda'nın tüm hayatı Runway. - Bunu ona yapamaz. - Yaptı bile. | Open Subtitles | (ميراندا) ستتحطم، (رانواي) هي حياتها، لا يمكنه فعل ذلك بها |
Bunu ona biz yapmadık, tamam mı? | Open Subtitles | نحن لم نفعل ذلك بها اتفقنا؟ |
- Bunu ona Graham yaptı. | Open Subtitles | جراهام فعل ذلك بها |
Ona bunu yapmayacağım. Ona bunu yapamam. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك بها لا يمكنني فعل ذلك بها |
Ona bunu yapmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لنْ أدعكَ تفعل ذلك بها أنتَ صاحب متجر... |
Yaptığım için çok üzgünüm. Yapmalıydın. Ona bunu yapmalıydın. | Open Subtitles | كان عليك فعل ذلك أنت مَن فعل ذلك بها |
Ben de gidip aynısını ona yaptım. | Open Subtitles | لذلك فعلت ذلك بها |