Bunun olacağını bilmiyordum. Kimse bana bundan bahsetmemişti. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن ذلك سيحدث لم يخبرني أحد أن ذلك سيحدث |
seni uyarım, Alex-- Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ يا أليكس كنت أعرف أن ذلك سيحدث |
Sanırım bir parçam Bunun olacağını biliyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن جزءً مني علم أن ذلك سيحدث , لكني دائماً |
O kadar iyi bir mekanda, Bunun olacağını hiç tahmin edemezdim. | Open Subtitles | لمْ أظن بأن ذلك سيحدث بمكانٍ راقٍ كهذا. |
Böyle olacağını söylemiştim. Hastalanacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأن ذلك سيحدث أخبرتك بأنك ستمرضين جراء ما تفعلينه |
Bunun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا حقّاً لا أظنّ ذلك سيحدث يا رجل |
Bunun olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | .لم أعلم أن ذلك سيحدث نيك، تمهّل |
Bunun olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك ان ذلك سيحدث |
Bunun olacağını söylemiştim ona. | Open Subtitles | لقد أخبرته ان ذلك سيحدث |
Biliyordum. Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت ذلك عرفت أن ذلك سيحدث |
Bunun olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اعتقد ابدا بان ذلك سيحدث |
Size Bunun olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إن ذلك سيحدث |
Bunun olacağını biliyordum! | Open Subtitles | كنت أعلم بأن ذلك سيحدث |
- Hayret, Ben... - Bunun olacağını biliyordun. | Open Subtitles | ...يا إلهي، أنا - كنتِ تعرفين أنَّ ذلك سيحدث - |
Bunun olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن ذلك سيحدث |
Bunun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنّ ذلك سيحدث |
Bunun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | و كأن ذلك سيحدث يوماً |
Bunun olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن ذلك سيحدث |
Bunun olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | وتعلم أن ذلك سيحدث, |
Böyle olacağını biliyordum. Willow ne kadarını yaptı? | Open Subtitles | عرفت بأن ذلك سيحدث , ماذا فعلته ويلو الآن؟ |
- Böyle olacağını biliyorduk. | Open Subtitles | حسناً, نحن نوعاً ما كنا نعرف أن ذلك سيحدث, |