Biliyorum ki ormanda öldüğünde Bunu benim için yaptın... | Open Subtitles | عندما كنت ميتاً في الغابة انا اعلم انك فعلت ذلك لأجلي |
Neresi olacağı ve neye mal olacağı umurumda değil. Bunu benim için hemen yapabilir misin lütfen? | Open Subtitles | لا يهمني ما سيتطلبه الأمر هلا تفعلين ذلك لأجلي فوراً، رجاءً |
Birbirimize göz kulak oluruz. Bunu benim için yap. Hayır. | Open Subtitles | نحن نهتمّ لبعضِنا البعض , إفعل ذلك لأجلي |
Eğer Benim için bunu yapmak istemiyorsan, söylemen yeterli. | Open Subtitles | إذا لم تكوني تريدين فعل ذلك لأجلي فكل ما عليكِ سوى ان تخبريني بذلك |
Benim için bunu yaptığınız ya ikinizi de çok seviyorum. | Open Subtitles | إنّي أحبّكما كثيراً لدرجة أنّكما ستفعلان ذلك لأجلي. |
Bunu benim için mi yaptın bebeğim? | Open Subtitles | هل فعلتَ ذلك لأجلي ، يا عزيزي؟ |
Sen Bunu benim için yaptın. Bunu onlara söylerim. | Open Subtitles | انت فعلت ذلك لأجلي سأخبرهم بهذا |
Oh, Bunu benim için yapabilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | هل بإمكانك فعل ذلك لأجلي رجاءً؟ |
Sadece iyi bir ev sahibi ol ve Bunu benim için yap. | Open Subtitles | فقط كن مضيف جيد وافعل ذلك لأجلي |
Bunu benim için mi yaptın bebeğim? | Open Subtitles | هل فعلتَ ذلك لأجلي ، يا عزيزي؟ |
Bunu benim için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تفعل ذلك لأجلي ؟ |
Bunu benim için yap. | Open Subtitles | افعلي ذلك لأجلي |
Bunu benim için yapar mısınız? | Open Subtitles | هل تفعل ذلك لأجلي ؟ |
Bunu benim için araştır mısın? | Open Subtitles | هل سوف تتحقق من ذلك لأجلي |
Bunu... benim için yapabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك... أن تفعل ذلك لأجلي ؟ |
Ama Benim için bunu yapmana izin veremem. | Open Subtitles | ولكن لن أسمح لك أن تفعل ذلك لأجلي |
- Ama lütfen Benim için bunu yap. | Open Subtitles | -لكن أرجوكَ إفعل ذلك لأجلي فحسب. |
Benim için, bunu kafanda canlandırabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تتخيل ذلك لأجلي ؟ |
Eğer Lorenzo ya da benim için yapmayacaksan, Floransa için yap. | Open Subtitles | إن لم تكن فاعلاً ذلك لأجلي أو لأجل (لورينزو) إذن لأجل (فلورنسا) |
Benim için şunu temizleyebilir misin Koç? | Open Subtitles | يمكنك تنظيف ذلك لأجلي ، ايهاالمدرب؟ |
Bir annenin sevgisinin değerinin onların vereceklerinden fazla olduğunu söyledim ama ben bunu kendim için söyledim, onun için değil. | Open Subtitles | وأعرف بأني قلت أن حب الأم يستحق أكثر من الذي كانوا سيقدموه لكني قلتُ ذلك لأجلي ، وليس لأجلهِ |