"ذلك له" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu ona
• Onun için

Senin için geçici bir heves değil bu. İnancın ve tutkunla Bunu ona kanıtla.
ليست نزوة بالنسبة لك، أثبت ذلك له يإيمانك و بعاطفتك

Yani Bunu ona yapabiliyorlarsa öylece ortada bırakabiliyorlarsa herkese yapabilirler.
أنا أعنى, لو انهم يستطيعون عمل ذلك له يعلقونه فقط للتجفيف هم يُمكن أن يفعلوه إلى أي شخص

Sadece Bunu ona aşağılık biri olduğunu kanıtlaman gerekiyordu.
لقد كنتَ فقط بحاجةٍ لإثبات ذلك له أنتَ وغد

Bir bakalım, bir tane Bay Berk'e. Bunu ona sonra vereceğim.
لنري , لدينا واحد لمستر بيرك , سوف أعطي ذلك له فيما بعد

Hem Robert da Onun için yapmamı isterdi.
بالإضافة روبرت كان يريدني انا افعل ذلك له

Evet. Bunu ona söyleyemem. Kendimi suçlu hissediyorum.
صحيح ، و لا يمكنني قول ذلك له أشعر بالذنب

Tek dileğim Bunu ona göstermek.
وكل ما اريد ان اقوم به هو ان اثبت ذلك له

Bunu ona yapabiliyorsam, avlarına neler yababilirim bir hayal et.
إذا أستطيع أن أفعل ذلك له تخيل ما يمكنني القيام به للعلامات الخاصة بك.

Bunu ona vermek istiyorum. Ne dersin?
أريد أن أعطى ذلك له ماذا تعتقدى؟

Bunu ona söylememeliydin. Kız arkadaşıyla ilgili olanı.
ما كان عليكَ أن تقول ذلك ... له عن صديقته

Bunu ona söyleyemezsin! Neden?
لا يمكنك قول ذلك له

Bunu ona söylersen bir numarasın.
قولى ذلك له وستحصلين عليه

- Bunu ona yapamam. - Tanrım! Sağ ol.
لا أستطيع فعل ذلك له - جي ، وشكرا -

Bunu ona ben yaptım anne.
أنا فعلت ذلك له أمي

Bunu ona sen yapmış olabilirsin!
لا يمكنك فعل ذلك له

Bunu ona yapma.
لا تقومي بفعل ذلك له

- Evet, Bunu ona ben söyledim. - Biliyorum.
أجل، أنا من قال ذلك له - أعرف -

Bunu ona söylememeliydim.
.ماكانَعليّقول ذلك له

Bilirsin, " Bunu ona yap, şunu ona yap."
تعلمان "افعل هذا له، افعل ذلك له"

Bunu ona sen yaptın.
يمكنك فعل ذلك له.

Benim için ufacık bir şey, ama Onun için dünyalar demek.
سيتطلب قدراً بسيطاً مني وسوف يعني ذلك له كل العالم.