Öğle yemeğine çıkmazdı çünkü bunun zaman kaybı olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | كان يفوّت وجبة الغداء لإن ذلك مضيعة للوقت بإعتباره |
Ona bunun zaman kaybı olduğunu söyledim. Hiçbir zaman evlenmeyecektim. | Open Subtitles | أخبرتها بأن ذلك مضيعة للوقت, لأنني لن أتزوج مطلقاً |
Yine de, bunun zaman kaybı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | لكن دعيني أقول لكِ بأن ذلك مضيعة للوقت |
Bu zaman kaybı olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون ذلك مضيعة للوقت |
- Ona bunun zaman kaybı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها ان ذلك مضيعة للوقت |