"ذلك مني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunu benden
        
    • bunu elimden
        
    • Bu beni
        
    • onu benden
        
    • bunları benden
        
    Evet, hepsini onlar aldı ve sen Bunu benden duymadın. Open Subtitles أجل, لقد قضوا عليها جميعاً وأنت لم تسمع ذلك مني
    Ama Bunu benden alamayacaksın. Open Subtitles ولكن ما جئت من أجله أصبح من الماضي ولا يوجد أي فرصة هل فهمت ذلك مني
    Her neyse, Bunu benden duymanız gerektiğini düşünmüştüm çünkü sizi tutan kişi bendim. Open Subtitles على أي حال، ظننت أنكما من الأفضل أن تسمعا ذلك مني. لأنني من عينكما.
    - Hayır, anneme ihtiyacım var bunu elimden alma. Open Subtitles لا أنا احتاج إلى والدتي بشدة لذلك لا تأخذ ذلك مني
    Onu ara sıra sikiyorum. Bu beni erkek arkadaşı mı yapar? Open Subtitles أضاجعها من حين لآخر, هل يجعل ذلك مني رفيقها؟
    Elime birazcık mutluluk geçince... onu benden almana izin veremezdim. Open Subtitles وعندما حصلت على قدر ضئيل من السعادة لن اسمح لك بأخذ ذلك مني
    Yarı finalde, o serbest atışları bilerek kaçırdım ve yarınki basın toplantısını düzenlemeden evvel... bunları benden duy istiyorum. Open Subtitles لقد فوت ثلاث رميات بالنهائي بشكل مقصود ورغبت بأن تسمع ذلك مني قبل أن أعلنه باالمؤتمر غداّ
    - Kitabınızda böyle yapıyorlardı. - Bunu benden kapmış. Open Subtitles إنها الطريقة التي يتبعونها في كتابك التوجيهي لقد اقتبست ذلك مني
    Ama Bunu benden alsaydın seni asla affetmezdim. Open Subtitles لكني لن أستطيع أن أغفر لك أن تأخذ ذلك مني.
    Kanunların adilliğine inanırdım ama Bunu benden sizin gibi insanlar aldı. Open Subtitles كنت لأقبل تنفيذ العدالة بالقانون.. لكن تم سلب ذلك مني عن طريق أناسٍ مثلك
    Ve sonra Bunu benden aldı, götürdü. Open Subtitles ماتبقى من حياته معه. وبعدها قام فقط بأخذ ذلك مني.
    Hiçbir ben merkezli oyuncu Bunu benden alamaz. Open Subtitles لا يُوجد هناك مُمثل أنانيّ سيأخذ ذلك مني.
    Eğer Bunu benden alıp, beni başka bir yere koyarlarsa ya da daha kötüsü... erken emekli ederlerse, ne yaparım bilmiyorum. Open Subtitles لو أخذوا ذلك مني ووضعوني في مكتب بأعمال ورقية أو أسوأ تقاعد مبكر
    Ben, sadece ailesi için daha iyi bir hayat isteyen, endişeli bir babayım ve siz canavarlar Bunu benden almak istiyorsunuz. Open Subtitles إنني أب قلق على اولاد, ولا يريد سوى حياة كريمة لعائلته . وانتم أيها الوحوش, تريدون إنتزاع ذلك مني
    Bunun veda konuşması olacağını düşünüyordum ama sonra kız arkadaşım Bunu benden çaldı. Open Subtitles كنت أظن الحصول على لقب التفوق سوف يكفيني لكن رفيقتي سرقت ذلك مني لذلك اشتركت في عرض المواهب
    - Bunu benden, benim ağzımdan gayri resmi olarak duymanız gerektiğini düşündüm. Open Subtitles ‫ظننت أن عليكما معرفة ذلك مني ‫بشكل غير رسمي، بمفردي
    Kahvaltıda... soğuk ve kaskatı pizza yemek istedim... ama sen bunu elimden aldın. Open Subtitles أردت أن يكون الباردة البيتزا التقوقع على الفطور وكنت أخذت ذلك مني.
    bunu elimden aldılar. Open Subtitles أخذوا كل ذلك مني
    Siz de bunu elimden almak istiyorsanız, iyi. Open Subtitles أنت تريد أخذ ذلك مني, حسنا
    Bu beni kötü biri mi yapar? Open Subtitles أيجعل ذلك مني شخص سيئ ؟
    Bir gün sahilimi korumak zorunda kalacağım. Çünkü biri onu benden almak isteyecek. Open Subtitles يوماً ما أحمي الشاطئ وأحد الأغبياء يريد أخذ ذلك مني
    Dinle, bunları benden duymamış ol ama o gece bir telefon geldi. Open Subtitles استمعي إلي.. انتي لم تسمعي ذلك مني وردني اتصال..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more