Her zaman böyle inerim. Daha hızlı oluyor. | Open Subtitles | ذلك هكذا أَنْزلُ دائماً، ' يُسبّبُه فقط أسرع. |
Anlamıyor musun? böyle olması gerekiyordu. | Open Subtitles | الا ترين ذلك هكذا المفروض ان تكون الامور |
böyle mi kaçış planı yapıyorsun Kuzey hava bükücü çocuk hikayesinden aldığın bir parçayla mı? | Open Subtitles | ذلك هكذا تُخطّطُ لهُرُوب، بالشيءِ تَرتفعُ مِنْ كبير السنِ قصّة أطفالِ ؟ |
böyle böldüğüm için kusura bakma. Bunu tartışmaya devam edebiliriz. | Open Subtitles | أسفه لمقاطعه ذلك هكذا يمكننا استكمال المناقشه |
Anlıyorum, sen böyle bir aşka inanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تصديق ذلك هكذا ببساطة |
Gerçekten böyle hissediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ذلك هكذا تَشْعرُ حقاً، أليس كذلك؟ |
- Gülme beni böyle ele geçirdiler... | Open Subtitles | - لا يضحك. ذلك هكذا حصلوا عليني، فقط في السلال، |
Çünkü bunu yaparsanız, babanız böyle düşünecektir. | Open Subtitles | لأنك لو فعلت ذلك هكذا سيظنك أبوك |
Zorundasın. Doktorlar bir şeyleri böyle buluyorlar. | Open Subtitles | عليك ذلك,هكذا يقومون الاطباء بعملهم |
böyle yorumluyorsanız ben anlayacağımı anladım. | Open Subtitles | اذا كُنتَ تفهم ذلك هكذا فذلك يُخبرني شيئا" عنك |
Ciddi misin? - Siz ikiniz böyle mi tanıştınız? | Open Subtitles | دعك من ذلك هكذا انكما تعرفتوا؟ |
Hadi istedim diyelim, böyle mi yapman gerekir? | Open Subtitles | حتى لو اردت ذلك هكذا كيف تفعلها ؟ |
Tüm erkekler böyle midir? | Open Subtitles | هَلْ ذلك هكذا كُلّ الرجال؟ |
- Beni böyle mi görüyorsun? - Hayır. | Open Subtitles | هَلْ ذلك — ذلك هكذا تَراني؟ |
- böyle istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يتم ذلك هكذا |
Yok, biz bunu böyle sevmiyoruz. | Open Subtitles | لآ نحب ذلك هكذا |
Hayret bir şey ya! böyle daha güzel görünüyordu. | Open Subtitles | لقد أكثرتُ من ذلك هكذا أفضل |
Ben hiç böyle düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أفكر في ذلك هكذا أبداً |
- Bak işte böyle başlıyor hep. | Open Subtitles | -أجل أعلم ذلك , هكذا يبدأ الأمر |
Hayır, böyle olmadı. | Open Subtitles | لا، لم يحدث ذلك هكذا |