"ذلك هل" - Translation from Arabic to Turkish

    •   
    • Bunu
        
    • musun
        
    • mısın
        
    • mu
        
    • musunuz
        
    Şimdi, bir süre daha dişlerini sıkmaya devam et. Silahşor ben aksini söyleyene kadar burada kalacak. Anlaşıldı ? Open Subtitles الآن ، صك على أسنانك للقليل من الوقت بعد المقاتل يبقى حتى أقول خلاف ذلك , هل تفهم ؟
    Patron birisi için tetiği çekmemi istediğinde, tetiği çekerdim. -Anladınız , Senatör? Open Subtitles عندما يأمرنى الرئيس بدفن أحدهم, أفعل ذلك هل فهمتنى أيها السيناتور ؟
    Bu gece gelemiycem.Yarın sana uyar öğle yemeği ? Open Subtitles كلا، لا يـُمكنني ذلك هل يـُناسبك غداً في وقت الغذاء؟
    Ya da başka birşeyler yapmak isterler. - Dinle, bu imkansız, unut Bunu. Open Subtitles أسمع , ليس هناك طريقة لتفعل ذلك هل لديك عائلة أيها العقيد ؟
    Ve bunun daha fazla uzamasına gerek yok, anlıyor musun? Bryan. Open Subtitles لا داعي لدفع الأمور لأبعد من ذلك هل تفهم برايان ..
    Eğer Bunu yaparsa, çeneni kapayacak mısın, o zaman? Open Subtitles لو فعل ذلك , هل ستتوقف عن الحديث فى ذلك ؟
    Onu Bunu bırak da, Dante'nin asıl kimliği ilgini çekmiyor mu? Open Subtitles الأهم من ذلك , هل ألست مهتماً بكشف هوية دانتي الحقيقية
    Yani UCW'ye gidiyorsun, bütün o mezun öğrencilerle birlikte konferans salonuna oturuyorsun, ve, ne oluyor, sana asılıyorlar? Open Subtitles حسنا انت تزهبين الى الجامعه وتجلسى فى قاعه المحاضرات مع كل هؤلاء الطلبه وماذا بعد ذلك هل يكتشفو شخصيتك
    Çok hoş olmuş bu. Yemek yazarınız da burada ? Open Subtitles هذا لطف منك ذلك هل هو كاتب طعامك المفضل ؟
    Ve bir daha bana saçma sorulardan sorma. Kaptın ? Open Subtitles و لاتَسألنيّ مرة أخريّ بعد ذلك هل فَهمت هذا ؟
    Söylemem gerekiyor herhalde. Bu da yazılı olmayan bir kural ? Open Subtitles ولكن كان علي فعل ذلك هل هذا قانون غير منصوص ؟
    O yüzden, içmek için onu gaza getirme, anladın ? Open Subtitles اذا نحن لا نشجعه على فعل ذلك هل هذا مفهوم
    Ve herşeyden önce, böyle bir şey gerçekten var ? Gerçek özgecilik var ? Yoksa biz tümüyle bencil miyiz? TED و قبل كل ذلك هل هو موجود؟ هل هناك إيثار حقًا، أم أننا أنانيون جداُ؟
    Bayılıyoruz. Bu sabah herkes vitaminlerini aldı ? TED نحب أن نفعل ذلك . هل أخذ كل واحد منكم فيتاميناته هذا الصباح ؟
    Ne fark edeceğini anlamadım. Kuralları değiştireceksiniz? Open Subtitles لا أستطيع أن أرى أى فرق فى ذلك هل ستقوم بتغيير اللوائح ؟
    Burada Bunu tercüme edebilecek tek kişi sensin. Benimle misin? Open Subtitles أنت الوحيد هنا الذى يستطيع ترجمة ذلك, هل أنت معى؟
    Ben inanıyorum. Bunu bana kanıtladın. Nasıl olduğunu bilmek ister misin? Open Subtitles أعرف ذلك، برهنتِ لي عن ذلك هل تريدين أن تعرفي كيف؟
    Öldürdüğüm aslanı hatırlıyor musun? Open Subtitles الأمر الأكثر من ذلك هل تذكرين الأسد الذى قتلته؟
    Ama biri yaptı. Nasıl olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هذا التحري ساعد على ذلك هل تعلمين كيف فعل ذلك ؟
    Burada bıraksan olmaz ? Sürekli üstüne gitmek zorunda mısın? Open Subtitles ألسنا نستطيع أن نتركه في ذلك هل يجب أن تواصلي الدفع و الدفع
    İstasyon şefini arar mısın? Open Subtitles لا يمكنكم العوده بعد ذلك هل تري ان كنت تستطيع رفع المساحه سيدي
    Bu arada, kocanıza zarar vermek isteyen birileri aklınıza geliyor mu? Open Subtitles في خلال ذلك هل تفكرين في أي أحد يُريد أذية زوجكِ؟
    - Neyse, hayvanat bahçesi beni hediyelik eşya dükkanına transfer etti. İnanabiliyor musunuz? Open Subtitles نقلت عملي الى محل التحف التذكارية بعد ذلك هل يمكنكم ان تتخيلوا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more