Evet kayganlaştırıcı bişeyler almaya gitti. | Open Subtitles | أجل، لقد ذهبت لإحضار شيء ما مصنوع من الشموع |
Hatta komik bir hikâye anlatayım Roma'daki o programda bulunmak için, dondurmamız olmasını istedi bu yüzden, evde de olmadığı için çıkıp almaya gitti. | Open Subtitles | لكون هذا البرنامج في روما لقد أرادت بعض الجيلاتي لذلك ذهبت لإحضار بعضة لأننا ليس لدينا جيلاتي |
Altman çörekleri alacaktı, ama onun yerine ciğerleri almaya gitti. | Open Subtitles | -ما أود أن أقوله, أن " ألتمان " قد تطوعت لإحضار الكعك, ولكنها ذهبت لإحضار رئتين عوضاً عن ذلك |
Buz almaya gittim. 5 dakikada dönerim! | Open Subtitles | ذهبت لإحضار الثلج سأعود خلال خمس دقائق |
Yiyecek bir şeyler almaya gittim. | Open Subtitles | ذهبت لإحضار بعض الطعام |
"wotchamacallit" getirmeye gittim, on dakikamı aldı, | Open Subtitles | ذهبت لإحضار wotchamacallit ، التي أخذت مني عشر دقائق ، |
O kadar ümitsizdi ki sonra Peter arabayı kenara çekti bense dışarı Teddy'yi almaya çıktım. | Open Subtitles | هو كان ... ,لا ... بيتر أُنتهى و انا ذهبت لإحضار البيرة |
- Taşını almaya gidecekmiş. | Open Subtitles | لقد ذهبت لإحضار حجرك |
Kahve almaya gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت لإحضار القهوة |
Bebek eşyaları almaya gitti. | Open Subtitles | ذهبت لإحضار بعض أدوات الطفلة |
Annen yiyecek almaya gitti. | Open Subtitles | والدتك ذهبت لإحضار بعض الطعام |
Yiyecek bir şeyler almaya gitti. Micah nasıl? | Open Subtitles | لقد ذهبت لإحضار الطعام كيف حال (مايكا)؟ |
- Kitabı almaya gitti. | Open Subtitles | - لقد ذهبت لإحضار الكتاب - |
- Evet. Biletleri almaya gitti. | Open Subtitles | إنها بخير، ذهبت لإحضار ! |
Birkaç numune almaya gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لإحضار بعض العينات. |
Sabah uyanıp kahve almaya çıktım, döndüğümde gitmiştiniz. | Open Subtitles | -ماذا تقصد , لقد ذهبت لإحضار قهوة الصباح وعندما عدت , لم أجدكم |
- Taşını almaya gidecekmiş. - Aman Tanrım dostum. | Open Subtitles | ذهبت لإحضار حجرك - يا إلهي يارجل - |