"ذهبت لرؤية" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmeye gittim
        
    • görmeye gittin
        
    • görmeye gitti
        
    • izlemeye gittim
        
    • ziyarete gittim
        
    • görmeye gittiğini
        
    • görmeye gitmiştim
        
    • görmeye gittiğimde
        
    • görmek için gittim
        
    • yanına gittim
        
    • konuşmaya gittim
        
    • görmeye mi gittin
        
    • görmeye gittiğimi
        
    Sonra o mercekli adamı görmeye gittim ve tam zamanında bitirdi. Open Subtitles ثمّ ذهبت لرؤية هذا السيكلوب، وهو قد أنتهى فى وقت قصير.
    Pariste bir arkadaşın doktorunu görmeye gittim ve tamamen hasta olduğumu söyledim. TED ذهبت لرؤية طبيب صديق لي في باريس وقلت له بأني كنت مريض تماماً.
    Bir arkadaşımı görmeye gittim, beni Bombay'ın pek pahalı bölgelerinden Malabar Hill'de 20. kattaki dairesinde bekletti. TED لقد ذهبت لرؤية أحد أصدقائي، وقد جعلني أنتظر في شقته في مالبار هيل في الطابق العشرين، وهي منطقة راقية في مومباي.
    Şu Emlak Dairesindeki adamı görmeye gittin mi? Open Subtitles هل ذهبت لرؤية ذلك الرجل في قسم البنايات بعد؟
    Bu yüzden Bay Mayhew'u görmeye gittim. Open Subtitles لهذا ذهبت لرؤية مستر مايهيو الآن هو يعتقد أنه يحتاج اٍلى محام
    Evet, öldürüldüğü gün moruğu görmeye gittim. Open Subtitles نعم, انا ذهبت لرؤية الرجل العجوز فى اليوم الذى قُتل فيه,
    Müdürü görmeye gittim. Şu yumuşak, güler yüzlü adamlardandı. Open Subtitles لذا فقد ذهبت لرؤية مدير المدرسة و كان واحداً من أكثر أولئك الأشخاص الناعمين الباسمين
    Kızkardeşi Nora'yı görmeye gittim, bu konuyu konuşmak için. Open Subtitles ذهبت لرؤية أخته نورا للحديث معها حول هذا الموضوع.
    Geçen gün, şu sözde zenci filmini görmeye gittim. Open Subtitles لقد ذهبت لرؤية الفيلم المسمّى فيلم الزنوج في ذلك اليوم
    Şey, Doktor Who'yu görmeye gittim ve bana biraz ilaç önerdi, yani... Open Subtitles كذلك ، ذهبت لرؤية الطبيب الذي وشرع لي بعض الحبوب ، وذلك...
    Diğerlerine söyleyin, NTAC ajanlarını görmeye gittim. Open Subtitles أخبر الآخرين أننى ذهبت لرؤية عملاء الـ إن تاك
    Walter'ı görmeye gittim, ama orada değildi. Open Subtitles ذهبت لرؤية والتر الذي لم يعد موجودا هناك
    Kız arkadaşımı görmeye gittim, ve o bana tavuk çorbası yaptı. Open Subtitles ذهبت لرؤية خليلتي، وأعدت لي حساء الدجاج.
    Şu Emlak Dairesindeki adamı görmeye gittin mi? Open Subtitles هل ذهبت لرؤية ذلك الرجل في قسم البنايات بعد؟
    Gelecek birazdan, annesini görmeye gitti. Open Subtitles سوف تكون هنا. لقد ذهبت لرؤية أمها.
    Çünkü çıktığım erkeklerden daha yaşlısınız ve sarhoşsunuz ve de sadece bir Amerikan astronotunun dersini izlemeye gittim, tüm gece boyunca peşimize takılacağını ise tahmin edemezdim. Open Subtitles لأنك كبير جداً عن الشباب الذين أواعدهم لأنك سكران و لأنني عندما ذهبت لرؤية رائد فضاء يعطي محاضرة
    Bugün karısını ziyarete gittim. Open Subtitles لقد ذهبت لرؤية زوجته اليوم
    Henrietta'yı görmeye gittiğini biliyorsun ama ne zaman ayrıldığını hatırlamıyorsun. Open Subtitles ذهبت لرؤية هينرييتا لكن لا تعلم متى غادرت
    Mette ile çocukları görmeye gitmiştim. Open Subtitles تبا, لقد ذهبت لرؤية زوجتي وأبنائي.
    Fakat beni zengin eden yeri görmeye gittiğimde, ...midem bulandı. Open Subtitles لكن عندما ذهبت لرؤية المكان الذي جعلني ثرياً أصابني بالإشمئزاز
    Ne olup bittiğini görmek için gittim ve tabii ki bir araba vardı, arabanın içinde de üzgünüm Jimmy, annen vardı. Open Subtitles ذهبت لرؤية ما الذي يحصل وكانت هناك سيارة وبلسيارة أنا آسة يا جيمي, لقد كانت والدتك إنها ميتة
    Sandy müzayedesi için imzalı bir kitap bağışlamam gerekiyordu ama hafta sonu ailemin yanına gittim ve kitabı vermeyi unuttum. Open Subtitles كان من المفترض ان اتبرع بنسخة موقعة من كتابي في مزاد (ساندي) و لكني ذهبت لرؤية والداي العطلة الماضية ونسيتتركالكتاب.
    - Damon, babamızla konuşmaya gittim bana saldırdı. Open Subtitles -دايمُن) ، قدّ ذهبت لرؤية أبي) . هاجمني.
    Sana gitme dendiği hâlde cadıyı görmeye mi gittin? Open Subtitles لقد ذهبت لرؤية الساحرة ، وقد تم أمرك بعدم القيام بذلك
    Olaysız bir şekilde teslim olan müvekkilimi görmeye gittiğimi Louise'e söylersin. Open Subtitles أخبري "لويس" بأنني ذهبت لرؤية موكلي والذي سلم نفسه بكل هدوء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more