Oğlunun ölüme, bir parça teselliyle gittiğini bileceksin. | Open Subtitles | راحَة البال أنَ ابنكَ ذهبَ إلى موتهِ مع بعض الراحَة |
Her şeyin kötüye gittiğini hissettim. | Open Subtitles | شعرتُ و كأنّ الجميع ذهبَ للجحيم |
Biz Saddam'la mücadele edip, ölüyoruz; siz Altın çalıyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نُحاربُ صدام ونَمُوتُ، وأنتم تَسْرقونُ ذهبَ. |
Biz Saddam'la mücadele edip, ölüyoruz; siz Altın çalıyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نُحاربُ صدام ونَمُوتُ، وأنتم تَسْرقونُ ذهبَ. |
Hayır, kasırgadan sonra Houston'a gitmişti. | Open Subtitles | كلا يا رجل لقد ذهبَ إلى هيوستن بعد العاصفة أها. |
Açıkça çalışma kampında sıvışmış, yakınlardaki bir markete gitmiş, bir kasa bira ve bir karton sigara almış, sonra da çitlerin altından girmeye çalışırken gardiyanlar tarafından yakalanmış. | Open Subtitles | منَ الواضِح أنهُ تسللَ من مُعسكَر العمَل و ذهبَ إلى محَّل قريب اشترى صندوق بيرَة و عُلبَة سجائِر |
Komedi kulübüne falan gitmiştir belki. | Open Subtitles | ربما ذهبَ إلى نادي كوميدي أو ما شابه |
Bu adamın nereye gittiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أَعْرفُ أين ذهبَ هذا الرجل |
Sanırım nereye gittiğini buldum. | Open Subtitles | أظنُ انني إكتشفتُ أينَ ذهبَ |
Daniel Florida'ya neden gittiğini size söyledi mi Bayan Talbot? | Open Subtitles | أأخبركِ (دانيال)لمَ ذهبَ إلى "فلوريدا"، أيتُها السيدةُ (تالبوت)؟ |
- Lavaboya gittiğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد ذهبَ لدورة المياة. |
- Ve nereye gittiğini. | Open Subtitles | -وأيّن ذهبَ بحقِّ الجحيم . |
Altın yok. | Open Subtitles | لا ذهبَ. |
Altın yok. | Open Subtitles | لا ذهبَ. |
Altın yok. | Open Subtitles | -لا ذهبَ هنا . |
Orada yoktu. Bir iş için bir yere gitmişti herhalde. | Open Subtitles | لابد إنهُ ذهبَ لمكان ما |
Uyandığımda gitmişti. | Open Subtitles | و عندما استيقظت، كان قد ذهبَ |
Ama geri döndüğümde gitmişti. | Open Subtitles | لكن عندما عدت ، كانَ قد ذهبَ |
Yapacağım aslında basit bir temizleme denemesi ki dişçiye gitmiş herkesin söyleyebileceği gibi ağzına dayanılmaz yoğun acılar veren bir işlemdir. | Open Subtitles | ما سأفعله هو محاولة لأعطائك تنظيف بسيط و هذا ما سيخبرك به اي أحد ذهبَ الى طبيب الأسنان هي تجربة مريرة من ألم الفم. |
Adam kalkıp Paris'e gitmiş. | Open Subtitles | فـ ذهبَ إلى هناك , و عندما وصل هناك |
Patlamadan sonra Swanson nereye gitmiş? | Open Subtitles | إلى أينَ ذهبَ "سوانسون" عقبَ حدوثَ الإنفجار؟ |
Belki de tatile gitmiştir. | Open Subtitles | لعلّهُ ذهبَ فقط في عُطلة |
Senin kuzeninle beraber Damian Marly Show'a uyuşturucu spreyi satmaya gitmiştir. | Open Subtitles | (لابدَ أنه ذهبَ مع إبن عمكَ لحفلة (دامين مارلي لبيعِ بخاخاتِ الحشيش، وعندما تقابله |