Bu sefer, çok ileri gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب بعيدا جدا فى هذه المره |
Bu iş çok ileri gitti Scully. | Open Subtitles | هذا ذهب بعيدا جدا، سكولي. |
Louis Daniel ile bu şey çok ileri gitti. | Open Subtitles | هذا الشيء الخاص بـ(لويس دانيال) قد ذهب بعيدا بما فيه الكفاية. |
Odie'yi gördünüz mü diye soracaktım. kaçtı. | Open Subtitles | أنا جون، كنت أتصل لأرى إن كنت قد رأيت أودي أظن إنه قد ذهب بعيدا |
Onunla konuşmaya çalıştım ama benden kaçtı. | Open Subtitles | حاولت الحديث معه لكنه ذهب بعيدا عني |
Çünkü, Ali, çok ileri gitti. | Open Subtitles | لأنه ، (ألي) ، الأمر ذهب بعيدا |
O kadar uzak bir yere kaçtı ki... bir daha hiç geri gelmeyecek. | Open Subtitles | الآن هو ذهب بعيدا |
Garfield kaçtı. | Open Subtitles | -جارفيلد رحل، أظن إنه قد ذهب بعيدا أيضا |
kaçtı. | Open Subtitles | . لقد ذهب بعيدا |