| Bu yatay stabilizöre hareket sağlayan kuyruk takımındaki kriko. | Open Subtitles | هذا ما أفسد الامر في ذيل الطائرة مما تسبب في عدم الإستقرار بها |
| Yaklaşık 10 yıldır kuyruk kısmı zar zor görülüyor. | Open Subtitles | طوال العشرة أعوام. بالكاد يُرى ذيل الطائرة. |
| Aküler kuyrukta ve kuyruk yok! | Open Subtitles | البطاريات في ذيل الطائرة والذيل ذهب |
| İlk hedefiniz kuyruğuna takılmak olsun. | Open Subtitles | هدفك الرئيسي أن تتعقب ذيل الطائرة |
| Kiefaber Harris ve Shaw sonunda kedinin kuyruğuna teneke kutuyu bağladılar işte. | Open Subtitles | ( (كيفبر... ( (هاريس) و(شو... ربطوا علبة صفيح قديمة في ذيل الطائرة الورقية! |
| Bu sayıya kuyruk bölümündekiler dahil değil. | Open Subtitles | وهذا بدون احتساب قسم ذيل الطائرة |
| Bu sayıya kuyruk bölümündekiler dahil değil. | Open Subtitles | وهذا بدون احتساب قسم ذيل الطائرة |
| Evet, kuyruk numarasını veriyorum; Golf, Zero, Charlie, Sierra, Charlie. | Open Subtitles | نعم ، لديّ رقم ذيل الطائرة (جولف زيرو تشارلي سيرا تشارلي) |
| Adı Libby'di. Uçağın kuyruk kısmındandı. | Open Subtitles | كان اسمها (ليبي)، كانت في قسم ذيل الطائرة |
| - Evet. - Uçağın kuyruk numarasını buldunuz mu? | Open Subtitles | -هل حصلت على ذيل الطائرة |
| - Tüm kuyruk kayıp. | Open Subtitles | ذيل الطائرة برمته مفقود{\pos(192,230)} |
| Kiefaber Harris ve Shaw sonunda kedinin kuyruğuna teneke kutuyu bağladılar işte. | Open Subtitles | ( (كيفبر... ( (هاريس) و(شو... ربطوا علبة صفيح قديمة في ذيل الطائرة الورقية! |
| - Aküler kuyrukta. | Open Subtitles | -البطاريات في ذيل الطائرة |